Sevgili Okurlar,

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu KİPTAŞ Tuzla Maden Evler projesinin açılışında belediye iştiraki olan KİPTAŞ’ın, Başakşehir’de bulunan bir arsanın satın alınması sürecinde yolsuzluk yapıldığı iddiasını tekrarladı.

Aslında bu konu daha önce de dillendirilmiş olmasına ve üzerinden bir süre geçmesine rağmen İmamoğlu konuyu yeniden gündeme taşıma gereği duydu.

Takip edenler hatırlayacaktır; bir süre önce anılan yolsuzluk iddiası üzerine İmamoğlu yaklaşık 50 adet dosya üzerinden yolsuzluk incelemesi başlatmıştı.

Ancak daha sonra İçişleri Bakanlığı devreye girdi ve İBB’ye kendi iştiraki olan KİPTAŞ’ı ve diğer iştiraklerini sorgulayamayacağına karar vererek tüm soruşturmaları yapmak üzere dosyaları kendi bünyesine aldı.

O zaman ne oldu da İmamoğlu konuyu tekrar gündeme getirdi? İçişleri bakanlığı konuya yönelik bir başlattığı soruşturma hakkında hassasiyetin gösterilmediğine veya olayın üstünün kapatılmaya çalışıldığına dair bir güvensizlik mi oluştu?

İsterseniz gelin, ilk önce iddia konusu olayları bir hatırlayalım.

KİPTAŞ 2015 yılı sonunda Başakşehir’de bulunan bir arsayı satın almaya karar veriyor. 

Sonra ne oluyorsa Atmaca Gayrimenkul ile Mehmet Fehmi Ağagülve şirketi MFA İnşaat devreye girerek bu arsayı sahibinden 11 Milyon dolara satın alıyor. Mehmet Fehmi Ağagül ise Fetö’nün yeğeni ile evli. Yani bir nevi damat ve bu tarihlerde 15 temmuz’un henüz gerçekleşmediğini de ifade edelim . Sonrasında bu iki şirket sahipleri arasında bir takım hisse devirleri de yapılıyor.

Bu ara satıcının - net olarak açıklanmasa da - Nurol İnşaat olduğu konusunda bilgiler var. Bunu niye yazıyorum? Zira inşaat sektörünün içinde olan bu büyüklükteki bir şirketin sahibi olduğu arsasını piyasa değerinin aşağısına satmış olması olağan hayatın akışına aykırı bir durumdur.

Bu ara hemen ifade edelim ki TSKB’nin anılan arsa için yapmış olduğu kıymet takdirinin de 10 milyon dolar olduğu belirtilmiş. Hal böyle iken 11 milyon dolarlık satışı makul görmek mümkün.

Sonra ne oluyorsa 4 gün sonra KİPTAŞ anılan arsayı yeni sahiplerinden bu defa  47 milyon dolara satın alıyor ve satıcının 4 gün içinde bu arsa al-sat işinde 36 milyon dolar para kazandığı iddia ediliyor!!!!

KİPTAŞ’ın parasının olmaması ve sonrasında bu arsanın belediye iştiraki olan şirketler arasında tapuda devir yapılmadan el değiştirdiği iddiaları da olmakla yine bu arsanın proje ve imar izin harçları için 17 milyon 500 bin TL daha ödeme yapılıyor.

Bu işlemlerin hepsinin İBB seçimlerinden önce yapıldığını belirtmekte fayda var.

Şimdi bu aşamada şu soruları sormak gerek:

O tarihteki KİPTAŞ yönetimi bu arsanın kıymet takdirini yaptırdı mı, yaptırmadı mı? Yaptırdıysa bunu kime yaptırdı? Bu firma arsaya ne kadar bedel biçti?

KİPTAŞ’ın  bu arsayı kıymet takdiri yaptırmadan satın alması gibi bir ihtimal akıl dışıdır. Ancak bu yapılmadan satış işleminin gerçekleştirilmesi, görevde ciddi bir ihmalin olduğunu ve kamunun en az 36 milyon dolar zarara uğratıldığını açıkça göstermektedir.  Buna sebebiyet verenlerin de bu zarardan hukuken sorumlu olduklarını hatırlatalım.

Yine soralım:

Haber konu arsayı KİPTAŞ’ın alma düşüncesi ve kararı dışarı sızdırıldı mı? Sızdırıldı ise nasıl, kimler tarafından sızdırıldı? Arsayı satıcıdan alan şirket ve kişilerin o tarihteki KİPTAŞ yönetiminde bulunanlar ile bir ilişkisi var mı, varsa nasıl bir ilişkisi var? Bu kişiler arsanın satım tarihleri ve öncesinde irtibatta bulundular mı? Aralarındaki görüşme trafiği var mı, varsa sıklığı nedir?

Zira, KİPTAŞ’ın anılan arsayı alma konusunda daha önce bir araştırmada bulunması ya da doğru bir ifade ile bulunması gerektiği ve buna göre satın alma kararı almasının akla uygun olan tek seçenek olması dahilinde, arsayı KİPTAŞ’a satan kişilerin bu kararın alınmasından önce devreye girdiği anlaşılmaktadır.

Olayın gerçekleşme tarihi itibarı ile arsayı KİPTAŞ’a satan kişilerden Mehmet Fehmi Ağagül’ün Fetö’nün damadı olduğu belirtildiği ve Fetöcülerin henüz devlet içinde tasfiyesinin başlamadığı gözetildiğinde olayın aydınlatılması halinde, Fetö ile ilgili başka ciddi bulgulara da ulaşılabilecektir diye düşünüyorum.

Sonuç olarak bu iddialar dahilinde yapılan işlemler, tarih sıklığı ve ödenen bedeller arasındaki ciddi farklılıklar dikkate alındığında usulsüzlük kokmakta; hatta daha amiyane tabir ile yolsuzluk neredeyse paçalardan akmaktadır.

Devamında gerçekleşen olaylar da aslında sorgulanmaya muhtaçtır.

Yukarıda da belirttiğimiz üzere arsanın eski yönetim zamanında KİPTAŞ tarafından daha sonra tapuda devir işlemi yapılmadan İmar A.Ş.’ye devredildiği, İBB seçimlerinden sonra yeni KİPTAŞ yönetiminin,bu arsanın resmi olarak tapuda devri için 2 milyon 710 bin TL tapu harcı, 18 milyon KDV ve Kurumlar Vergisi olmak üzere 20 milyondan fazla masraf yaptığı da iddia edildi.

Daha sonra 130 Milyon satın alma bedeli dışında, 17 milyon 500 bin TL proje ve imar izni ve harç bedeli ve son olarak KİPTAŞ-İmar AŞ arasındaki 20 milyondan fazla devir masrafı ödenen bu arsa,  İBB meclisinde  AKP- MHP çoğunluğunun kararı ile Yeşil Alan ilan edilerek ticari değeri neredeyse sıfırlandı.

Bu son konu dahi ayrı bir başlıkta uzun uzadıya değerlendirilmesi gereken bir konu olmakla birlikte esas konumuza dönersek, yukarıda ifade ettiğimiz gibi bu ve buna benzer bir çok soruşturmanın kafalarda bir çok soru işareti bırakacak şekilde İçişleri Bakanlığı bünyesine alınması ve burada yapılması dahilinde sonucu tüm kamuoyunca merak edilir hale gelmiştir ya da gelmelidir.

Olay örtbas mı edilecek – örtbas edilecekse bahanesini çok merak ediyorum- ve 130 milyon liralık yeşil alanımız mı olacak, yoksa KİPTAŞ’a emanet ettiğimiz ve bu şekilde çarçur edilen paraların hesabı mı sorulacak?

Bu sorulara verilecek cevap hakkındaki beklentimizi bir kenara bırakalım ve bir soru daha soralım:

Vergisel açıdan bir malın elden çıkarılması ile elde edilen kazançlar değer artış kazancı olarak adlandırılır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 80. maddesine göre, satın alınan bir gayrimenkulün 5 yıl içerisinde satılması ile elde edilen değer artış kazancı da vergiye tabidir.

Şimdi bu yasal düzenleme dahilinde Atmaca İnşaat, Mehmet Fehmi Ağagül-MFA İnşaat 4 gün içinde arsanın satışından elde ettikleri 36 milyon dolar fark için herhangi bir vergi beyanında bulunup vergi verdi mi? Vermediyse bunu takip etmekle yükümlü kurullar bu vergi alacağının peşine düştü mü?

Cevabınız nedir  Sevgili Okurlar?

Bence de.