Göktürk İmparatorluğu'nun kurucusu Bumin Kağan'ın kesin doğum tarihi bilinmemektedir.

552'de öldü. Babası bir Türk kabilesi olan Nadu'dandır. Türk aşiret beylerindendi. 

Bumin Kağan, Göktürk ve Töles boylarını tek bayrak altında toplayarak Juan-Juan (Cücenler) devletine karşı savaşa girdi. Kısa sürede bu devletin egemenliğinden kurtularak Çin ile yakın ilişkiler kurdu.

Çinli bir prensesle evlenen Bumin Kağan, Çin'in iç karışıklıklarından yararlanarak hızla yeni bir Türk imparatorluğu kurdu. Devletin kuruluşundan kısa bir süre sonra öldü.

Kurulan devletin başkenti Orhon Nehri kıyısında, Ötüken Dağı'nın eteklerinde bulunuyordu. Devletin kurulmasında kardeşi İstemi Yabgu'nun çok büyük katkısı oldu.

Göktürk devleti, ilk Türk imparatorluğundan en az 7 asır sonra aynı topraklar üzerinde kurulmuş olmasına rağmen, Hun (Kun) devleti, doğrudan "Türk" adını taşıyan ilk devlet, Bumin Kağan'ın kurduğu imparatorluktur. Bumin Kağan bu anlamda Türk tarihinde özel bir yere sahiptir. Bumin Kağan, 551 yılında Prenses Chang ile evlendi ve Batı Vey hanedanıyla akrabalık ilişkileri kurdu.

552'de kuzey HuaiHuang'daki CüceNlere ani bir darbe indirerek bu eyaleti ortadan kaldırdı. Daha sonra Ötüken merkezli Göktürk Kağanlığı'nı kurdu.

Bumin, büyük başarılarından dolayı "Illig Kağan" unvanını aldı.

Eyaletinin batı kanadının yönetimini küçük kardeşi İstemi Yabgu'ya emanet etti. Bumin Kağan'ın ölümünden sonra yerine oğlu İssik Kağan geçti. Issık ölünce yerine kardeşi Mukan Kağan geçti.

Moğolistan'da Orhun Nehri yakınında bulunan Kül Tigin yazıtlarının doğu yüzünde şöyle yazıyor: 

''Üstte mavi gök, altta yağız yer kılındıkta, ikisi arasında insanoğlu kılınmış. İnsanoğlunun üzerine ecdadım Bumin Kağan, İstemi Kağan oturmuş. Oturarak Türk milletinin ilini töresini tutuvermiş, düzenleyivermiş. Dört taraf hep düşmanmış. Ordu salarak dört taraftaki milleti hep almış, hep tâbi kılmış. Başlıya baş eğdirmiş, dizliye diz çöktürmüş. Doğuda Kadırkan ormanına kadar, batıda Demir Kapı’ya kadar kondurmuş. İkisi arasında pek teşkilatsız Göktürk öylece oturuyormuş.'' şeklinde Bumin Kağan’dan bahsedilmektedir.