Sevgili Okurlar;
Gün geçmiyor ki ülkemizin içinde bulunduğu ve genel olarak insanların burunlarından
solumasına neden olan olaylara akıl erdirilemez yaklaşımlarda bulunulmasın.
Ekonomi rayından çıktı. Zamlar ve hayat pahalılığı içinde alınan ekonomik tedbirlerin
ne olduğunu anlayan varsa beri gelsin.
‘2021 yılı aralık ayında döviz kurlarının kontrolsüz şekilde yükselmesine müdahalede
bulunan hükümetimiz, bugüne kadar yanlış ekonomik politikalar sonucu kurr kontrolü
elinden çıkınca bu kez yüksek kur politikasını benimsediğini açıklamaya başladı.
Yersen yoğurt, çalkalarsan ayran.
Faize karşıyız ama kur korumalı mevduat adı altında bildiğin yüksek faiz veriyoruz.
Üstelik bunu piyasa koşulları adı altında bankaların üzerine yüklemek mümkün iken
bu yükü tüm vatandaşın üzerine yüklüyoruz. Bu yetmiyor bir de GES adı altında ne
olduğu tam anlaşılamayan belirsiz tedbirler açıklıyoruz.
Elmaya armut deyince elmanın armut olduğunu düşünenlerdenseniz bilmem ama
bunun faiz olduğunu bilmeyen kimse kalmadığı gibi, yine parası olana devlet
kasasından para kazandıran bir uygulama olduğu ortada.
Yersen yoğurt, çalkalarsan ayran.
Üstelik GES adı altında çıkarılan talep toplamalı ve gelir payı ödemeli sisteme dahil
ettikleri kurumlardan sadece KEGM karlı bir kurum. DHMİ 2019 yılında 2 milyar TLsı
üzerinde kar elde ederken, garanti ödemeli havaalanların nedeni ile bu kurum 2021
yılında 600 milyon üzerinde zarar etmiş durumda.
Yani vatandaşı bildiğin batık bir kuruma ortak etmeye çalışıyorlar.
Yersen yoğurt, çalkalarsan ayran.
Hükümetimizin KKM nedeni ile hazineye olan yükün 21 milyar TL olduğu açıklandı.
Oysa ki yine haziran 2022 itibarı ile KKM’de toplanan paranın 962 milyar TL olduğunu
gözetirsek, bu rakamın gerçek olmadığı da basit bir hesapla dahi anlaşılır.
Zira KKM’de toplanan paranın USD olarak ortalama 15 TL. kur üzerinden sisteme
katıldığını düşünürsek – ki bu rakamın önemli bir kısmı kur 12.5- 13.5 aralığında iken
KKM’ye çevrilmişti.- toplanan paranın USD karşılığı 64 milyar USD olur.
USD kuru bugün için 17.30 TL olduğu dikkate alırsak aradaki 2.30 TL fark KKM’ye
katılan kişilerin kur farkı getirisi olur ki bu da yaklaşık 147 milyar TL.sı yapar.

Bu 147 milyar TL.sının kaba bir hesapla 65 milyar TL. kısmının bankaların verdiği
yıllık %14 faiz ile karşılandığını düşünsek bile aradaki kur farkından kaynaklanan 60
milyarın üzerindeki para hazineden çıkmış olur ki bu da hazineye gelen yük olan 21
milyar TL.nin gerçekdışı olduğunu açıkça ortaya koyar.
Yersen yoğurt, çalkalarsan ayran.
Sokak röportajlarında izledim . Bir amcamız soru soran yayıncıya verilen emekli
maaşlarının yettiğini zammın gereksiz olduğunu söylüyordu.
Yersen yoğurt, çalkalarsan ayran.
Ne alaka derseniz:
Sonra anlaşıldı ki bu sayın amcamız yurtdışında emekli olmuş. Yani emekli maaşı
Euro.
İhracatımız patladı. Her ay rekor kırıyoruz söylemleri altında ithalatımızın da daha
fazla patladığını açıklamamalarına ne demeliyiz? Bu zatların dış ticaret adı altında
verilen açığın ciddi şekilde arttığını görmezden gelmesi mümkün mü?
Yersen yoğurt, çalkalarsan ayran.
Sayın Maliye ve Hazine bakanımızın uyanma vakti geldi. Uyanınca kuru yine 17-18
TL civarında görünce ne diyecek merak ediyorum.
“Bir kabus gördüm. Türkiye’ye Maliye ve Hazine bakanı olmuşum. Her gün türlü türlü
rakam oyunları yapıp vatandaşa ülke ekonomisinin gayet iyi olduğunu anlatmaya
çalışıyordum.” Dese şaşırır mıyız?
Nnerede ise hepimiz biliyoruz ki enflasyon düşerse mevcut fiyatlar da düşmeyecek.
Sadece fiyatlardaki artış hızı düşen enflasyon oranında olacak; ama yine olacak.
Yersen yoğurt, çalkalarsan ayran.
Gayrimenkul fiyatlarını kontrol için ilan sayfaları takibe alındı.Bu fikrin kimden çıktığını
bilmiyoruz ama güya tapuda yapılacak satış işlemlerinde oluşan vergi kaybını
önlemeye çalışarak vergi kaybını azalmaya çalışıyorlar.
Bunun yerine emlak değerlerini yükseltmek ve ancak mal sahiplerinin cebinden
fazla para çıkmaması için emlak vergi oranlarını düşürmek çok daha kolay bir çözüm
iken bunu yapmak akıllarına gelmedi
Aslına bunun akla gelmemesi mümkün değil ama, amaç yine müteahhitlere para
kazandırmak olunca bu ne yazık ki yapılmadı.
Yersen yoğurt, çalkalarsan ayran.
Emlak alımlarının arttığı ile övünüp ekonominin iyi olduğunu ve vatandaşımızın ev
sahibi olduğunun anlatıp duruyorlar.

Kısmen doğru. Zira konut satışı ciddi oranda yükseldi. Ama yabancıları çıkarınca
konut sahibi sayısının nerede ise hiç artmadığını, bundan konut sahibi olan
zenginlerin enflasyonist ortamda birikimleri korumak adına yeni konut alarak yatırım
yaptıkları sonucunun çıktığını açıklamıyorlar.
Yersen yoğurt, çalkalarsan ayran.
Bunlar vahim.

Aslında daha vahimi de var. Gerçekten bunların farkında olmadığımızı zannetmeleri.
En vahim ihtimal ise şu: Gerçekten bunların sonuçlarının ne olacağının farkında
olmayabilirler mi?
Yersen yoğurt, çalkalarsan ayran, doğrarsan CACIK.
Ben doğruyorum .