Türk lirası dolar karşısında tarihi dip seviyelerde seyrederken Borsa İstanbul, yeni ekonomi yönetiminin etkisiyle primli işlem görmeye devam ediyor.

Bugün açılışta BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 127,07 puan ve yüzde 2,36 değer kazanarak 5 bin 515,87 puanla güne başladı.

Gün içinde yükseliş eğilimini üst üste beşinci güne taşıyan BIST 100 endeksi öğleden önceki işlemlerde dünkü kapanıştan bu yana yüzde 4’e yakın değer kazanarak 5 bin 600 puanın üstünü gördü. Böylece endeks son 5 ayın zirvesini görmüş oldu.

Dolar/TL kurundaki sert artışla birlikte döviz pozisyonu artıda olan ve elinde döviz bulunduran şirketlerin hisseleri de gün içinde yükseliş gerçekleştirdi. Kasasında fazla döviz olan şirketlerin hisse senetleri bugün diğer hisse senetlerine göre daha fazla primlendi.

BORSADA ŞİMŞEK RALLİSİ

Peki borsa seçimlerin ardından neden yükselmeye başladı?

Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanı olarak göreve başlamasının ardından verdiği mesajlar ve geleceğe dair beklentiler borsadaki yükselişte etkili oldu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek “Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeceği kalmadığını” söyledi. Piyasalar bu açıklamaları ekonomi politikalarında geleneksel politikalara geçişin ilk sinyalleri olarak yorumladı.

Görev değişiminin ardından piyasalar Merkez Bankası (TCMB), düzenleyici kurumlar, Türkiye Varlık Fonu ve kamu bankaları yönetimlerindeki değişiklikleri beklemeye başladı. Öte yandan TCMB’nin 22 Haziran’daki faiz kararı da piyasaların geleceğe dair izleniminde önemli rol oynayacak.

RASYONEL ZEMİNE DÖNME ÇAĞRISI OLUMLU KARŞILANDI

Konu ile ilgili Sozcu.com.tr’ye değerlendirmelerde bulunan İnfo Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Mert Yılmaz, Şimşek’in rasyonel zemine dönme çağrısının piyasalar tarafından olumlu karşılandığını belirtti.

Yılmaz, “Geçen haftadan bu yana Mehmet Şimşek’in kabinede olacağı netleşince piyasadaki hareket de hızlandı. Şimşek’in ‘rasyonel zemine dönme’ açıklaması önemli oldu. Bankacılık sektöründeki regülasyonların azaltılacağına dair beklenti de piyasayı rahatlattı” değerlendirmesinde bulundu.

Dolar Sahiplerine Müjde Dolar Sahiplerine Müjde

Piyasaların dip seviyeleri 4 bin 400 seviyelerinde teyit ettiğini belirten Yılmaz, sonrasında yukarı doğru bir hareket geldiğini belirtti.

KURDAKİ SEVİYE VE TCMB KARARI KRİTİK

Kurdaki hareketliliğe de dikkat çeken Yılmaz, “Kur tarafındaki hareket hızlı. Bu hareketin temel nedeni kurun üzerindeki baskının azaltılması olabilir. Ekonomi yönetimi iki şeyi görmek isteyecek. Biri içerideki vatandaşın dövizini nereden satmaya başlayacağı, diğeri de yabancının hangi seviyeden geleceği. Piyasa dinamiklerini buralardan anlamaya çalışacaklar” diye konuştu.

Piyasa için 22 Haziran’daki TCMB kararının kritik olduğunu belirten Yılmaz, “Piyasanın kafası gerçekten karışık. Geniş bir spektrumda beklentiler şekilleniyor. Yönetim değişikliği olup olmayacağı da takip edilecek. Oradan çıkacak karar bundan sonrası için belirleyici olur. Oradaki karar ve açıklamalar önem arz eder” dedi.

PİYASADA SORU İŞARETLERİ VAR

Piyasadaki soru işaretlerine de dikkat çeken Yılmaz, “Ben Sayın Cumhurbaşkanı’nın kafasındaki ana politikadan vazgeçileceğini düşünmüyorum. Bunun en azından yerel seçimlere kadar hibrit bir tercih olacağını düşünüyorum. ‘Sayın Şimşek göreve geldi, bütün bu uygulamalardan vazgeçildi’ gibi bir şey düşünmek çok doğru değil” dedi.

Yılmaz ayrıca “Bireysel ve yabancı yatırımcı açısından da bir soru işareti var. Böyle bir iyileşmeyi Naci Ağbal döneminde de görmüştük. Sonra bir anda Ağbal görevden alındı. ‘Yine böyle bir şey olur mu?’ sorusu da herkesin kafasında var” diyerek olası risklere vurgu yaptı.

PİYASA OLUMLU HAVAYI SATIN ALIYOR

Sozcu.com.tr’ye konuşan Bahçeşehir Üniversitesi Uluslararası Finans Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakkı Öztürk ise piyasanın olumlu havayı satın aldığını ancak uzun vadede ekonomi yönetiminin güven sağlayıp sağlamayacağının takip edileceğini söyledi.

Öztürk, kısa vadeli yabancı girişinin piyasadaki hareket üzerinde etkili olabileceğini belirterek şunları söyledi:

“Kısa vadeli yatırım yapan serbest fonlardan giriş olmuş olabilir. Yabancıların işlemlerini yapan kurumların alımda olduğunu görüyoruz. Bir miktar yabancı gelmiş olabilir ama şuan gelen yabancılar kısa vadede gelen yatırımcı. Bu iş yavaş yavaş, güvenle olur.

Önce kısa vadeli fonlar gelir, sonrasında biraz daha uzun vadeli kalan fonlar gelir. Ülkeye güvenirlerse yatırım fonları ve emeklilik fonları gelir. Türkiye’de uzun zamandır bunların hiç birisi yok. Güven artarsa bir miktar para gelebilir ama şuan hâlâ kafada soru işaretleri var.”

Finans piyasalarının kısa vadede olumlu havayla fiyatlandığını belirten Öztürk, “Ancak bu artışın kalıcı olabilmesi için para girişinin daha fazla olması lazım. Borsa şimdilik bu olumlu havayı satın alıyor. Yine de kâr satışlarının gelme olasılığı var. Ona karşı da dikkatli olmak gerek” dedi.

Öztürk parasını borsada tutacak yatırımcılar için döviz açığı pozisyonu olmayan, net döviz pozisyonu artıda olan şirketler ön plana çıkabileceğini belirtti.

PİYASA GÜVENİ SAĞLANACAK MI?

Öztürk, piyasadaki soru işaretlerinin ve risklerin de sürdüğüne işaret ederek, “Naci Ağbal ve Lütfü Elvan döneminde Türkiye’ye üç ayda yaklaşık 20 milyar dolar para geldi. Ancak 19 Mart gecesi Naci Ağbal görevden alındı. Bunun bir daha olmayacağının bir garantisi yok. Soru işaretleri duruyor. Ayrıca kimsenin elinde sihirli değnek yok. TCMB’nin SWAP hariç -60 milyar dolar rezervi var” değerlendirmesinde bulundu.

Öztürk ayrıca yabancıların ülkeye girişi için kurdaki seviyenin önem taşıdığını belirtti. Döviz kurlarının yukarı gittiğini hatırlatan Öztürk, “Yabancı 20 liradan dolarını bozdurup borsaya girmek istemez daha yüksekten girmek isteyecektir. Kurda yükselme beklentisi varsa çıkarken zarar etme beklentisi çok olur” dedi.

DÖVİZ KURU İLE BORSA NEDEN ARTIYOR?

Dinamik Yatırım Başekonomisti Enver Erkan ise “Borsa yabancı sermayenin girişi beklentisi, ayrıca döviz rezervlerinin azaldığı ancak enflasyonun sürdüğü ortamın sürdürülemez olduğunun algılanması, bu yaklaşımın değişecek olması beklentisini olumlu karşılayabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Erkan kur tarafında yeni ekonomi yönetiminin geleneksel ekonomi politikalarına dönüşünün bir parçası olarak maliyetli müdahalelerden vazgeçtiği belirtilerinin izlendiğini belirtti.

Bu kapsamda muhtemelen kamu bankalarının kuru savunmak için yaptıkları döviz satışlarını durdurduğunu belirten Erkan, “Ultra düşük faiz politikalarını sürdürebilmek için geçmiş dönemde döviz kuru müdahaleleri ve sık sık başvurulan düzenleyici önlemler, faiz politikasının direkt olarak kullanıldığı bir Ortodoks yapıya geçilince ortadan kaldırılacaktır” dedi.

Bu nedenle TL’nin hızla değer kaybettiğini belirten Erkan, “Ancak borsa yabancı sermayenin girişi beklentisi, ayrıca döviz rezervlerinin azaldığı ancak enflasyonun sürdüğü ortamın sürdürülemez olduğunun algılanması, bu yaklaşımın değişecek olması beklentisini olumlu karşılayabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Erkan, “Konseptimiz ortodoksluğa dönüş ve Türk varlıklarının gerçek değerine ulaşması üzerine. Dolayısıyla bence hem döviz kuru artışı, hem borsa artışı açıklanabilir” dedi.

Kaynak: www.sozcu.com.tr

Editör: Haber Merkezi