Lağım çukurundaki FETÖ'cülerin en şöhretlilerinden Emrullah Uslu, "Gecenin şoku: Odatv Genel Yayın Yönetmeni Levent Göktaş ekibinin öldürdüğü iddia edilen İhsan Güven cinayetinden ifadeye çağrıldı. Olayın tüm ayrıntıları ilk defa ve sadece @lağımtv1 de" şeklinde tweet atmış, altına da youtube kanalının linkini koymuştu. 

Ne zaman, neden ve hangi gerekçe ile ifadeye gittiğimi öğrenmek için hemen linkteki lağımtv ye baktım. 

Emrullah Uslu'ya bir mail gitmiş, mailde benim ve dönemin İstanbul Asayiş Şube Müdürü Tayfur Erdal Ceren'in İhsan Güven cinayetinin üzerinin örtülmesine ilişkin yaptığımız çalışmalarla ilgili ciddi bilgiler varmış. Emrullah Uslu bu maili araştırmış ve sonunda öğrenmiş ki, bu bilgiler doğruymuş. 

Hatta, 

12 Eylül günü ifadeye çağrılmışım ve bu konuda şüpheli olarak ifade vermişim. 

Terörle Mücadele Şubesi mi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı mı, yoksa Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nda mı ifade vermişim? Bu konuda Emrullah Uslu, bilgi vermediği için kusura bakmayın ben de sizleri bilgilendiremeyeceğim. 

Çünkü,

2 gün önce bir ifade vermiş olsam, demans veya alzheimer rahatsızlığım olmadığı için böyle bir ifadeyi unutmuş olmam mümkün olmazdı. 

Neyse ,

Kendisini rahatsız eden erkeği döven kadından açıklama: Hak ettiği cezayı verdim Kendisini rahatsız eden erkeği döven kadından açıklama: Hak ettiği cezayı verdim

Diyeceğim o ki, Emrullah Uslu yaklaşık 20 dakika boyunca "kuyruklu bir yalana" imza atmış ve FETÖ'nün internet siteleri de, "Şok" "Son dakika" gibi ifadelerle bu yalanı servis etmişti.

Öğlen saatlerine kadar FETÖ'cü Emrullah Uslu'nun bu yalanını merak eden, yalan olup olmadığını araştıracak bir meslektaşımın olabileceğini düşündüm. 

Yanıldım

FETÖ'cüler yalanlarını sosyal medyada geniş kitlelere yaymaya devam ediyorlardı. 

Tıpkı, ablaları Hilal Kaplan'ın açtığı yolda, "Nuh'un köpeği" yalanından yürüdükleri gibi... 

HİLAL KAPLAN, EMRULLAH USLU VE CEVHERİ GÜVEN’İN ORTAK ÖZELLİKLERİ

Farkındasınızdır,

Yaklaşık 1 haftadır FETÖ'cüler, "Nuh'un köpeği" yalanını ve hakaretini kendilerine hançer yapıp yürüyorlar. 

Sözün sahibi ise Hilal Kaplan "abla"...

Kendisi ile mahkemede hesaplaşacağız. 

Ancak

Bugün düşündüm de Hilal ablaları ile Cevheri Güven ve Emrullah Uslu'nun epeyce ortak yanları vardı. 

Emrullah Uslu ve Hilal Kaplan FETÖ'nün yayın organı Taraf'ta yazdıkları dönemde Cevheri Güven bir yandan Star Gazetesi'nde Haber Müdürü olarak çalışıyor, diğer yandan Taraf'a haber servisi yapıyordu.   

Üçünün de ortak hedefi TSK, Cumhuriyet ve devletti. 

Hilal Kaplan, FETÖ'nün okullarında okumuştu. Cemaate o yıllarda "aşıktı". Bunu çıktığı televizyon programlarında da göğsünü gererek söylüyordu. (basit bir google araması yaparsanız görebilirsiniz)

Kayınpederi Salim Öğüt de FETÖ'nün televizyon kanalı Mehtap TV'de son nefesini vermişti. 

Cevheri Güven FETÖ dershanelerine gitmiş, yurtlarında kalmış, örgüt tarafından "gazeteci" olarak istihdam edilmesine karar verilmişti. 

Emrullah Uslu polis olmuş, örgütün mahrem tedrisatından geçirilmişti. Sonrasında polislikten ayrılmak zorunda kalmış, Taraf gazetesinde "yazar" olarak istihdam edilmişti. 

Üçünün de medya dünyasındaki şöhretleri 2007-2011 döneminde oldu. Ortak hedefleri Türkiye Cumhuriyeti, devlet ve TSK'ydı. 

HİLAL “ABLALARI” KULAKLARINA NELER FISILDADI

Emrullah Uslu Elbistan'lı, Cevheri Güven Erzurum'lu, Hilal Kaplan ise Muş'lu Kürt ailelerin çocuklarıydı. 

Kürt olup olmamaları benim önemsediğim bir şey değil. 

Ancak 

Bunu kendileri vurguladıkları için belirtmek istedim. 

Hilal Kaplan bir twitinde, "Muşluyum. Kürt kızıyım. Ak Parti'yi destekliyorum çünkü eskiden doğuda yol da yoktu, üniversite de yoktu. Artık var. Ben Yalova'da doğdum. Gölcük depreminden ancak 10 gün sonra bize bir çadır verebildiler" diyordu. 

Yine Hilal Kaplan bir başka twitinde "Sarı kırmızı yeşil sarı kırmızı yeşil sarı kırmızı yeşil" sloganları atıyor başka bir twitinde ise " Devlet JİTEM'e terör örgütü desin, Kürtlerden de PKK'ya terör örgütü demelerini bekleyebiliriz o zaman" twitleri atıyordu.

Cevheri Güven ise PKK sempatizanı olduğu gerekçesi ile örgüt tarafından daha ilk yıllarında fişlenmişti. PKK'nın üst düzeyindeki isimlerin yakınındaki kişilerle irtibattaydı (Bakınız PKK sempatizanlığından  FETÖ militanlığına Cevheri Güven yazımız) 

Anlayacağınız ortak özellikleri öylesine çoktu ki...

Kader onları 17-25 Aralık'tan sonra devam eden süreçte "ayırdı"

15 Temmuz 2016'daki darbe girişimden sonra hayat, Cevheri Güven ile Emrullah Uslu'yu firari, Hilal Kaplan'ı ise önce "Pelikancı" Sabah Gazetesine yazarı, ardından da TRT'ye Yönetim Kurulu üyesi yaptı. 

Ben de o yıllarda kendi kendime saf saf şu soruyu soruyordum: "FETÖ'cüler buhar olup uçtu mu, yoksa hava olup her yeri sardı mı ?" 

Oysa ki 

Onlar çift yumurta ikizleriydi. 

Yalanı zırh, riyayı miğfer, kumpasları ise hançer olarak kullanırlardı. 

Hilal Kaplan ilk yalanını kınından çıkarmıştı. "Nuh'un köpekleri" 

FETÖ'cü Cevheri Güven ve Emrullah Uslu "ablalarının" izinden gitti, yalanları köpürterek  sürdürdü. 

Berna Laçin: Endişem olmadığı için paylaşmamıştım

Berna Laçin gibi sosyal medyada 1 milyon 275 bin takipçisi olan "halk kahramanları" yalanları dolaşıma soktu. 

Son söz,

Emrullah Uslu'yu izlerken epeyce formdan düştüğünü gördüm. Eskiden ana akım medyanın kendisine çanak tuttuğu ve ekranlarını açtığı dönemde yalanlarını çok daha iyi ifade ediyordu. Bugünlerde o eski performansından çok uzak. 

Cevheri Güven kendisinden çok daha başarılı. Yalan söylerken sadece gözlerini fazla kırpıştırıyor, onu da hallederse zaten yalanlara inanmaya meyilli insanlar için daha da ikna edici olacak. 

Emrullah Uslu ise prompter'da yazılanları bile okuyamayacak düzeysizlikte.  Daha çok fırın ekmek yemesi gerekiyor. 

Hilal Kaplan'ı ise mahkemede yalanlarını nasıl savunduğunu gördüğümüzde notunu öyle vereceğiz. 

Editör: Haber Merkezi