İstanbul Ataşehir’deki, Kalyon İnşaat’ın yapımını üstlendiği Finans Merkezi şantiyesinde, taşeron firma GMKB’nin patronu Engin Bingöl’ün, taleplerini dile getiren işçiler ile sendika yetkililerini ölümle tehdit ettiği öne sürüldü. Dev Yapı-İş Genel Sekreteri Nihat Demir, ilk kez tehdit edilmediklerini vurgulayarak “Taşeron firmalar bu cesareti ana firmalardan ve iktidardan alıyorlar” ifadelerini kullandı.

İddiaya göre, muhalefetin "5'li çete" olarak adlandırdığı şirketler arasındaki Kalyon İnşaat’ın alt taşeronu olan GMKB’nin patronu olan Engin Bingöl, Finans Merkezi şantiyesinde geçmişe dönük alacaklarını talep etmek üzere kendisiyle görüşmeye gelen bir işçiyi ölümle tehdit etti.

Otomobil aydınlatma direğine çarptı: 1 ölü, 2 yaralı Otomobil aydınlatma direğine çarptı: 1 ölü, 2 yaralı

İleri Haber’den Nükhet Gelegen’in haberine göre, işçinin durumu bildirmesi üzerine Kalyon İnşaat yetkilileri, GMKB patronu Engin Bingöl, İnşaat-İşçileri Sendikası (İnşaat-İş) ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Devrimci Yapı, İnşaat ve Yol İşçileri Sendikası (Dev Yapı-İş) yetkilileri ile işçilerin bulunduğu bir toplantı yapıldı.

PATRON, TEHDİTLERİ SÜRDÜRDÜ

Engin Bingöl’ün Kalyon İnşaat yetkililerinin de bulunduğu toplantıda “Böyle yaparsanız başınıza iş gelir” gibi ifadeler kullanarak tehditlerini yinelediği öne sürüldü.

İnşaat-İş Sendikası Genel Sekreteri Yunus Özgür ve Dev Yapı-İş Genel Sekreteri Nihat Demir, GMKB patronu Engin Bingöl’ün sendikacıları ve işçileri ölümle tehdit ettiği olaya ilişkin İleri Haber’e konuştu.

‘GEÇMİŞE DÖNÜK ALACAKLARI TALEP ETTİK’

İşçilerin temel taleplerinin haftalık çalışma sürelerinin 45 saat ile sınırlandırılması ve “iş bitimi” gerekçesiyle işten çıkarılan işçilerin geçmişe dönük alacaklarının ödenmesi olduğunu belirten Yunus Özgür, “Tehdit edilen arkadaşımızın da ‘iş bitimi’ gerekçesiyle işten çıkarıldıktan sonra alacakları ödenmedi. Kalyon İnşaat’tan bu arkadaşımızın geçmişe dönük alacaklarını talep ettik. Kalyon yetkilileri, talebimize ‘tamam’ diyerek durumu taşerona iletti” dedi.

“SENDİKACILARI DA ÖLDÜRÜRÜM SENİ DE ÖLDÜRÜRÜM”

Bunun üzerine taşeron yetkililerinin işçiyi görüşmeye çağırdığını söyleyen Yunus Özgür, görüşmede, GMBK’nin patronu Engin Bingöl’ün “Sendikacıları da öldürürüm seni de öldürürüm, içeride 50 kişiyi besliyorum” sözleriyle işçiyi tehdit ettiğini ifade etti.

Yunus Özgür, işçinin yaşananları anlatması üzerine durumu Kalyon İnşaat yetkililerine bildirdiklerini dile getirdi. Özgür, bunun üzerine 8 Kasım günü Kalyon İnşaat’tan iki yetkili, GMKB patronu Engin Bingöl ve işçiler ile Dev Yapı-İş’ten Nihat Demir ve İnşaat-İş adına kendisinin de katıldığı bir toplantı düzenlendiğini belirtti.

GMKB patronu Engin Bingöl’ün Kalyon yetkililerinin de bulunduğu toplantıda “Taşeronların canını sıkıyorsunuz, böyle yaparsanız başınıza iş gelir. Elimden bir kaza çıkmasın diye, kendime hakim olabilmek için buraya namaz kılıp geldim” sözleriyle tehditlerine devam ettiğini ifade eden Özgür, ardından toplantıyı terk ettiklerini söyledi.

Özgür’ün aktardığına göre, toplantıyı terk eden işçiler ve sendika yetkilileri, durumun esas sorumlusu olarak gördükleri Kalyon İnşaat’ın önüne gitti. Burada toplantıda bulunan 2 Kalyon yetkisiyle konuşan işçiler ve sendika yetkilileri, “Taşeron diye çetelerle çalışıyorsunuz, bu durumun sorumlusu sizsiniz” yaşananlara tepki gösterdi.

KALYON İNŞAAT BU TEHDİTLERİN SORUMLUSUDUR’

Yunus Özgür, yaşanan durumda tek suçlunun Engin Bingöl olmadığını vurgulayarak şunları söyledi:

“Haftada 45 saatin üzerinde çalıştıran, mesai ücretlerini vermeyen, sigortayı asgariden yatırıp kalanı elden ödeyen, işçileri pazar günleri ve bayramlarda çalışmaya zorlayıp gelmeyince ücretlerde kesinti yapan, yani yasa dışı işler yapan çete benzeri firmalarla çalışan Kalyon İnşaat da bu tehditlerin sorumlusudur. İşçi arkadaşımızı firmayla görüşmeye yollayan, Engin Bingöl’le aynı masaya oturtarak tehditler için ortam hazırlayan Kalyon İnşaat da suçludur. Biz de onlara ‘Muhatabımız taşeron GMKB değil, sizsiniz’ dedik.”

TEPKİLER ÜZERİNE GERİ ADIM

Verdikleri sert tepkinin üzerine hem Kalyon yetkililerinin hem GMKB’den başka yetkililerin kendilerinden özür dileyerek işçinin sorununu çözdüklerini belirten Özgür, “Engin Bingöl daha sonra bizi arayarak ‘Yanlış anladınız, tehdit etmedim’ diyerek geri adım attı” dedi.

‘DAHA ÖNCE DE SORUN YAŞANDI, SİLAHLAR ÇEKİLDİ’

Yunus Özgür, bu tür olaylarla ilk kez karşılaşmadıklarını belirterek şunları kaydetti:

“Aynı firmayla, hatta aynı kişiyle 2-3 yıl önce de sorun yaşadık. O zaman silahlar bile çekildi, zaten silahsız gezen biri değil. O zaman işçiler de kalabalık olunca kendisine gereken cevap verildi. Kalyon İnşaat’ı o zaman uyarmıştık ama dinlemediler. Dinlemedikleri gibi hala bu firmanın yaptıklarına göz yumuyorlar, işçilerin çete lideri gibi insanlar tarafından tehdit edilmesine göz yumuyorlar. Daha önce de yaşadık ama sinmedik. Bu tür şeyler bizim mücadelemize engel olmaz, tehditler bize sökmez.”

‘BU CESARETİ İKTİDARDAN ALIYORLAR’

Yunus Özgür’ün aktardıklarını onaylayan Dev Yapı-İş Genel Sekreteri Nihat Demir ise, ölümle tehdit olayına ve inşaat kolundaki firmaların işçiler üzerine uyguladıkları baskı ve hak gasplarına ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı:

“Bu olay ilk ya da tek değil, zaman zaman bu tarz olaylar oluyor. Kendi toplantılarımızda da söylüyoruz, Türkiye’deki ekolojik kırımı gerçekleştiren ve ülkenin her yerini betonlaştıran bu 5’li çetenin ve aslında daha fazlasının arkasında iktidar var. Taşeronlar da bu cesareti ana firmalardan ve iktidardan alıyor, bu cesaretle de bizleri ölümle tehdit edebiliyorlar.

Biz kimlerle uğraştığımızın farkındayız. Ölümden de korkmuyoruz, hem Ankara Garı’nda hem başka yerlerde yitirdiğimiz, katledilen arkadaşlarımız var. Toplantıda ve toplantı çıkışında da gereken tepkiyi gösterdik, işçinin parasını da hemen ödediler zaten.

Ancak sorun zaten yalnızca bir işçinin alacağı değil, şantiyelerde gasbı bir kültür haline getirdiler. Onlar çete, mafya. Biz de onlara karşı kendi öz gücümüze dayanarak emeğimizi, hakkımızı savunuyoruz. Öyle olunca da mafyanın zoruna gidiyor. Bu firmaların başındaki insanlar baskıyla, zorla herkesi tahakküm altına alabileceklerini sanıyor, bir çeşit iktidar ve güç zehirlenmesi aslında. O nedenle şaşılacak bir olay değil yaşananlar. Ama korkmuyoruz, mücadeleye devam ediyoruz.”

Kaynak: www.krttv.com.tr

Editör: Haber Merkezi