banner5

banner4

banner18

Çadır kent var, ama çadır yok!

Urfa’da Şanlıurfa Müzesi önündeki çadır kampta iki yakın arkadaş Meryem ile Feride kendi deyişleri ile başlarında adam olmadan çocuklarıyla birlikte hayatta kalma mücadelesi veriyorlar

GÜNDEM 19.02.2023, 17:32
Çadır kent var, ama çadır yok!

Şanlıurfa Müzesi açık otoparkındaki çadır kampındayız, depremden sonraki 5.gün. Kamptaki vatandaşların üçüncü gününde su ve sıcak çorba servisi başlamış, karton bardakta ama olsun. Deprem bölgesi bana bir yandan azla yetinmenin ne demek olduğunu öğretiyor ama bir yandan da sürekli sorguluyorum, bu insanlar depremden canlarını zor kurtarmışken, kayıpları varken, neden azla yetinmek zorunda olsunlar? 

Dr. Mehmet Öz deprem bölgesinde: Bu kabusta bile her yerde umut görüyorum

Dr. Mehmet Öz deprem bölgesinde: Bu kabusta bile her yerde umut görüyorum

Meryem ile Feride, iki yakın arkadaş. Kendi deyişleriyle ikisinin de başında adam yok. Birinin kocası kaçmış, nerede olduğunu bilmiyor, beş sene olmuş, gıyabında boşamış bitmiş hikâye. Diğerinin kocası ise anlattığına göre TikTok’ta bir hatun bulmuş bir buçuk yıl önce, kalkmış İzmir’e göçmüş. Sonra bir daha hiç konuşmamışlar. Bunları bir çırpıda anlatan kadına bakıyorum, elini ağzına kapatıp gülüyor, gayrı ihtiyari ben de gülüyorum ama anında özür diliyorum. “Yok bacım sorun değil, komiktir sonuçta” diyor.

Konuşma başın derde girmesin!

“Benimle konuşmak ister misiniz, depremde yaşadıklarınızı anlatmak isterseniz, sizi dinlerim” diyorum. Genelde kadınlar konuşmak istese de ya eşleri ya da büyük oğulları “Konuşma, başın derde girmesin” diyerek engel oluyor. Deprem mağdurları ile konuşmaya çalışırken en sık karşılaştığım engel bu. Konuşmaya korkanlar, ilk birkaç günden sonra giderek azalıyor, herkesin öfkesi acısının ve yasının önünde koşuyor.

Deprem öncesi ve sonrası fotoğraflar, yıkımın boyutunu gösteriyor

Deprem öncesi ve sonrası fotoğraflar, yıkımın boyutunu gösteriyor

Ama Meryem ile Feride’nin hiç böyle bir derdi yok. “Bizde koca yok ki, kim engelleyecek, sen işin bitince çadırımıza gelesin, göresin halimizi, konuşur anlatırız biz” diyor Feride. O şanslı, çünkü çocukları ile sığınabileceği çadır bulmuş, ama Meryem 3 çocuğu ile hâlâ çadırsız. Benimle de bu yüzden “haber konuşması” yapmak istiyor, çünkü haber yayınlanırsa çadır bulabileceğine inanıyor. “Belki senin haberi Tayyip Erdoğan da okur da bize çadır verir” diyor. Birlikte çalıştığım İngiliz haber TV kanalının canlı yayınındaki röportajlarımı bitirip, Feride’nin çadırını buluyorum.

Hasarlı eve gittik ama kalamadık

Önce Meryem anlatıyor deprem gecesi ve sonrasında yaşadıklarını: Deprem gecesi sokakta kaldık. Sığınacak hiçbir yer yoktu. Camilere gidin dediler, camiler kapalı olduğu için korktuk, giremedik. Gecenin bir yarısıydı. 3 tane çocuğum var, bir tanesi oğlum akciğerinden ameliyatlı. Buraya çadır kente geldiğimizde de çadır yoktu. Sonra hasarlı eve gittik ama kalamadık, sonra çadırlar kurulmuş dediler, geri geldik buraya, ama çadır yoktu. Nereye başvurduksa hiçbir şey, hiç kimse bize yardımcı olmadı. Şu anda yine camide kalıyoruz. Şimdi arkadaşımın yanına sığındım, akciğerden ameliyatlı oğlumu camide bıraktım, boş bir çadır buluruz diye sabahtan beri uğraşıyorum. Belediye başkanlığına başvurdum, ama hiç kimse bize yardımcı olmadı. Bu gece için tekrardan camiye, oğlumun yanına gideceğim. Çadır kentte görevliler “Çadır yok, çadır bitti, çadır yetişmedi” diyorlar. Sürekli çadırımız yok diyorlar. Yarın tekrar bakacağım, bulamazsam tekrar camiye döneceğiz. Camide herhangi bir yardım yok, kendi evimizden aldıklarımızı götürdük. Evimiz yıkılmadı, ama hasar var.

"Kimse gelip halimizi sormadı"

Meryem ısrarlı bir şekilde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sesini duyurmak istiyor, röportajımızı izleyeceğinden, okuyacağından çok emin: Tayyip Erdoğan belki burayı bilmiyor ama Vali, bakanlar, belediye başkanı burada kimse gelip halimizi sormadı. Nerede ne oluyor ne bitiyor, halkın ne kadarı dışarıda kimse bilmiyor. Tayyip Erdoğan bunlara yetki verdiği halde bunlar bize yardımcı olmuyor. Biz Erdoğan’dan daha büyük yardımlar bekliyoruz. Kendi vatandaşıyla gelsin kendisi konuşsun istiyoruz. Çünkü Başkanımız kadar iyi bir şey yoktur. Tayyip Erdoğan’dan hepimiz razıyız yani bunları söyleyebilirim, başka da ne diyeyim?”

Ayrılmak istemeyenlerin ve istese de gidemeyenlerin şehri Hatay

Ayrılmak istemeyenlerin ve istese de gidemeyenlerin şehri Hatay

Sıra Feride’de. O daha şanslı, çünkü çocuklarıyla sığınabileceği çadırı var. Ama sadece çadır, içi boş sayılır. Feride sorularımla birlikte tane tane anlatıyor: Benim 2 çocuğum var. Deprem gecesi biz sokakta kaldık, yağmur altında. 2. gün yine sokakta kaldık, şiddetli yağmurun altında. Sonra dediler ki çadır kurulmuş, çocuklarımı aldım kaçtım buraya geldim. 3 gündür buradayız, 2 gün de sokakta kaldık. Çadır kentte durum biraz zor, çünkü soba yok, battaniye yok, yiyecek içecek yok. İlk kez bugün yiyecek servisi başladı. Belediyeyi arıyoruz soba istiyoruz, belediye AFAD diyor, AFAD’ı arıyoruz Kızılay diyor, Kızılay’ı arıyoruz belediye diyor. Yani hiçbir belediye başkanlarımızdan, milletvekillerimizden, mahalle muhtarlarımızdan (il ve ilçe genelini kast ediyor) bir yardım görmedik. Hiç kimse gelip de burada çadır kentte halimizi sormadı.

Türkiye dünyanın en kötü evsizlik krizlerinden biriyle karşı karşıya

Türkiye dünyanın en kötü evsizlik krizlerinden biriyle karşı karşıya

Çadırın içinde karanlıktayız. Soğuktan hiç bahsetmeyeyim, parmaklarımın uyuşmasına çoktan alışmışım. Öyle karanlık ki içerisi, kadınların yüzleri görülsün diye Feride’nin kızı kendi telefonunun fenerini açarak yüzlerini aydınlatıyor. 4 aile kaldıkları o çadırda, gerçek anlamda hiçbir şey yok. Feride’den dinleyin: Çadırın içinde ısıtma yok, elektrik yok, karanlıkta oturuyoruz. Battaniye yok, çocuklarımızın montları bile yok. Her şey evde kaldı, eve de korkudan giremiyoruz.

Feride’nin evinde de hasar var, “Çocuklarla eve girmeye korkuyoruz” diyor. “Ne lazım?” soruma yanıt Feride’den liste halinde geliyor. “Soba lazım, battaniye lazım, altımıza açacak yatak lazım. Erdoğan’a diyorum ki buradan, elini uzat da bize yardım et…”

“Senin gastecilik işe yaradı”

Yeniden haberleşeceğimize söz vererek o akşam çadırdan ayrılıyorum. Ertesi gün çadır kampından sorumlu polis amiri, ısrarlı telefonlarımla sonunda Meryem ve çocuklarına bir çadır vermeyi başarıyor. Meryem telefonda çok mutlu: Bak gördün mü, senin gastecilik işe yaradı, polis seni dinledi, geldik yerleştik çadıra. Hem bugün sobalar da gelecekmiş diyorlar.

Çorbada ufacık bir tuzum olduğunu sanıyorum. Ne de olsa Meryem ve üç çocuğuna çadır bulmuşum. Deniz yıldızı misali, nokta atışı yardımlar ve dayanışma, içinde bulunduğum basın gruplarında gazeteciler arasında öyle yoğun ki. Bir yandan haber yapıyor, bir yandan konuştuğumuz vatandaşların ihtiyaçları için yetkililere ulaşmaya çalışıyoruz. Deprem bölgesinde gazetecilik yapmak, sadece gazetecilik değil artık. Her birimiz gönüllü dev dayanışma örgütünün birer neferiyiz.

“Bizi çadır kentten çıkardılar, duvarları çatlak evimize geldik”

10 gün sonra İstanbul’a dönerken Feride ve Meryem’i arayıp hal hatır soruyorum, haberleşmeye devam edeceğimizi, başlarına “bir hâl” gelirse bana mutlaka ulaşmalarını söylüyorum. “Sen artık bizim bir bacımızsındır” diyor Feride. Benim için kadın dayanışmasının gerçekten vücut bulmuş hali, deprem bölgesinde bıraktığım kız kardeşlerim, Feride ile Meryem.

Dün şehirde, sıcak evimde 3. günüm. Sadece bedenimi şehre geri getirdiğimi, ruhumun ve kalbimin bir kısmını deprem şehirlerinde, konuştuğum, hikâyelerini dinlediğim insanların yanında bıraktığımı biliyorum artık. Feride, Whatsapp üzerinden “yazmak zordur” diyerek ses kaydı gönderiyor. Bir önceki gece çadır kampında görevlilerin gelip “Hasarlı da olsa yıkılmamış eviniz var mı?” diye sorduklarını ve evleri olanları çadır kentten gönderdiklerini söylüyor. Dehşetle soruyorum, peki neredesiniz? “Evde kalıyoruz, duvarlar çatlak biraz, hasar da var ama ne yapalım, geldik” diyor. Evde ciddi hasar olduğunu, çocukların girmeye bile korktuğunu bildiğim için binada hasar tespiti yapılıp yapılmadığını soruyorum, ama alacağım cevabı da biliyorum. “Yok, yetkili kimseye ulaşamadım, ama mecbur eve girdik, en azından girecek evimiz var, çadır kente hem açıktaki Suriyelileri, hem de evi yıkılmış insanları koyacaklarmış, ne yapalım, alışacağız artık” diyor. Bir daha Şanlıurfa’ya gelirsem, o da evini “onartmış” olursa beni evinde ağırlamak istediğini söylüyor.

Nefesim kesiliyor biraz, bölgede hâlâ ciddi artçı sarsıntılar devam ederken hasarlı evde kalmalarının ne kadar tehlikeli olduğunu bildiğim halde susuyorum. O zaten gerçeğin farkında ama çaresiz, söylesem ne olacak? “Beni habersiz bırakma” diyorum sadece, Feride’nin ses tonundan gülümsediğini anlıyorum telefonu kapatırken: “Sen benim bacım oldun ya artık, unutmam ararım arada, kendine dikkat edesin” diyor. Kız kardeşlerim Feride ile Meryem, Şanlıurfa’da hasarlı evlerinde çocukları ile nasıl yaşayacaklar hissiyle yazıyorum bu cümleleri. Şu anda maalesef tek yapabildiğim bu.

Kaynak: gazeteoksijen.com

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 25 60
2. Fenerbahçe 24 54
3. Beşiktaş 25 49
4. A.Demirspor 25 45
5. Trabzonspor 25 44
6. Başakşehir 24 41
7. Kayserispor 25 38
8. Konyaspor 25 34
9. Karagümrük 24 31
10. Antalyaspor 25 28
11. Alanyaspor 25 28
12. Sivasspor 25 27
13. Kasımpaşa 25 26
14. Gaziantep FK 25 25
15. Ankaragücü 24 25
16. İstanbulspor 24 24
17. Giresunspor 24 23
18. Hatayspor 24 23
19. Ümraniye 25 22
Takımlar O P
1. Samsunspor 27 57
2. Eyüpspor 27 53
3. Rizespor 26 49
4. Sakaryaspor 27 49
5. Pendikspor 26 47
6. Keçiörengücü 27 47
7. Bodrumspor 27 42
8. Manisa FK 26 42
9. Boluspor 26 41
10. Bandırmaspor 26 40
11. Göztepe 26 38
12. Tuzlaspor 27 28
13. Erzurumspor 26 25
14. Altay 27 25
15. Adanaspor 27 25
16. Altınordu 26 20
17. Gençlerbirliği 26 18
18. Denizlispor 27 17
19. Yeni Malatyaspor 27 16
Takımlar O P
1. Arsenal 28 69
2. M.City 27 61
3. M. United 26 50
4. Tottenham 28 49
5. Newcastle 26 47
6. Liverpool 26 42
7. Brighton 25 42
8. Brentford 27 42
9. Fulham 27 39
10. Chelsea 27 38
11. Aston Villa 27 38
12. Crystal Palace 28 27
13. Wolves 28 27
14. Leeds United 27 26
15. Everton 28 26
16. Nottingham Forest 27 26
17. Leicester City 27 25
18. West Ham United 26 24
19. Bournemouth 27 24
20. Southampton 28 23
Takımlar O P
1. Barcelona 26 68
2. Real Madrid 26 56
3. Atletico Madrid 26 51
4. Real Sociedad 26 48
5. Real Betis 26 45
6. Villarreal 26 41
7. Athletic Bilbao 26 36
8. Rayo Vallecano 26 36
9. Osasuna 26 34
10. Celta Vigo 26 34
11. Mallorca 26 32
12. Girona 26 31
13. Getafe 26 29
14. Sevilla 26 28
15. Cadiz 26 28
16. Real Valladolid 26 28
17. Espanyol 26 27
18. Valencia 26 26
19. Almeria 26 26
20. Elche 26 13