‘Uçak yerine karayoluyla getirildiler’
Bölgede yoğun bir kar, tipi olduğunu anlatan Yavuzyılmaz, yolculuk sürecinin zorlu geçtiğini söyledi. Yavuzyılmaz, şöyle devam etti:
“Karayoluyla afet bölgesine ulaşmaya çalışan arama kurtarma ekipleri için de zorlu geçti. Arama kurtarma ekipleri uçakla afet bölgesine getirilmek yerine karayoluyla getirildi. Böyle olunca da ciddi bir zaman kaybı oluştu. Bu zaman kaybı hayati bir süreydi. Maraş’ta hava çok soğuk. Gece eksiler seviyesine iniyor. Afetzedelerin de hipodermi riski var. Dolayısıyla bu riskle de karşı karşıya kaldılar. Arama kurtarma ekipleri afet bölgelerine çok geç gönderildi. Hatta Maraş’ta tek, tük var diyebilirim. Binlerce yıkılan bina var.”
‘Elektrikli testere aradık’
“Saniyelerle hayatını kaybeden bir vatandaş kucağımızda can verirken ondan bir saat önce elektrikli testere arıyorduk” diyen Yavuzyılmaz, “Başka enkazlara gidiyoruz, ‘sizde elektrikli testere var mı’ diye soruyoruz. Bu arada AFAD nerede? AFAD olsa da onların da ekipmanı yok. AFAD gönüllerini söylemiyorum. Onlar da elinden geleni yapıyor. Bu işi koordine edenlerin müthiş bir organizasyon hatası var. Zonguldak’ta Türkiye’nin en etkin en hazır deneyimli kurtarma ekipleri olan Türkiye Taş Kömürü Kurumu’nun madencilerinin ilk ekibinin afet bölgesine gelmesi 30 saat sürdü” diye anlattı.
‘Artık çok geç kalınmış oldu’
Yavuzyılmaz, ilk gün 500 arama kurtarma madenci ekibinin hazır durumda olduğunu belirterek özetle şöyle devam etti:
“Bunların sadece 85’i yola çıkarıldı. Onların da ulaşması çok uzun sürdü. İkinci bir ekip bizim ısrarımızla, yetkililerle görüşmemizle ısrarımız neticesinde bugün 11.00 itibariyle Ankara - Esenboğa Havalimanı’nda uçakla yollandı. Tabi aradan kaç gün geçti. O yüzden bizim risk olarak gördüğümüz bütün unsurlar gerçekleşti. Hipodermi oldu. Artık çok geç kalınmış oldu. Şimdi biz şuanda canı kurtarma, enkaz kaldırma arasındaki o kritik, mucizevi diye tabir edilen can kurtarma o son saatlerine doğru ilerliyoruz. Binlerce hayatını kaybeden vatandaşımızı kurtarmak mümkünken bu imkânsızlık, bu liyakatsizlik ve doğru olanı bu kadar yapmamakta ısrar etmenin sonucu maalesef vatandaşlarımız hayatlarımızı kaybettiler. Şu anda da artık sayıları oldukça düşen güzel haberler alacağız. Bu güzel haberlerin sayılarını arttırmak mümkündü. Hayatını kaybeden vatandaşlarımız için verilen sayılar kat be kat üstünde bir durum ortaya çıkabilir. Resmi olarak açıklanır, açıklanmaz bilmiyoruz ama bizim gördüğümüz açıklanmayan, apartmanlarda zaten çıkarılamadığı için hayatını kaybeden vatandaşlarımız onlar istatistiklere belki kayıp olarak geçecekler. Böyle bir durum var. Zaman çok hızla akıyor. Bu koordinasyonsuzlukla yapılan hataların telafisini yapmak mümkün değil."
'Çok geç kalındı'
Çok üzgünüm ama arama kurtarma konusunda çok geç kalındı. Çok çok geç kalındı. Vatandaşlarımıza çeşitli barınabilmeleri için, deprem sonrasında başlarını sokabilmeleri ve bu travmaları atlatabilmeleri için tüm desteğin verilmesi gerekiyor. Küçük çocuklar ailelerini enkazın başında bekliyorlar. Yanlarında onlara Türkiye’nin farklı yerlerinden seferber edilen psikologlar mı var? Getirildi mi? Böyle bir çağrı ve organizasyon yapıldı mı? Her bakanlık kendine düşen kısmı önceden planlayıp şuanda harekete geçmiş olması gerekiyordu ama böyle bir hareket yok.”
