Namıdiğer deniz salyası olan müsilaj son dönemde dilimize, çevre kirliliği kapsamında giren bir sözcüktür. İşlevi açısından irdelendiğinden ise, bitki ve bazı organizmalardan kaynaklanan kirlilik diyelim.

       Öncelikle belirtmem gerekir ki; dünyada kapsamı bakımından hazırlanmış birinci, uygulama bakımından ise neredeyse sonuncu olan 2872 Sayılı Çevre Kanunu neden öksüz bırakıldı. Neden hakkıyla uygulanamıyor? Bunun sebeplerini irdelediğimiz zaman, tamamıyla işletmelerin katı ve sıvı atık arıtma tesislerinin yapımından imtina etmeleri ilk nedendir. Atık arıtma tesislerinin maliyeti çevre kirliliğine sebep olan işletmeye verilen cezaların on katı kadardır. Yani orta ölçekte ve atık üreten bir işletme 300.000 liraya atık arıtma tesisi yapmak yerine, 30.000 liralık cezayı ödemeyi seçiyor.

       Peki cezalar hakkaniyetle ve ülkenin her kesiminde uygulanıyor mu? Hayır. Kimi yerde göstermelik, kimi yerde hiç, kimi yerde de bazı hatırı sayılır olarak bilinenlerin engellemeleri ile sonuca gidilemiyor.

       Marmara Denizi’nde başlayan müsilaj; yani ceza yazılmayan işletmelerin kusmukları neticesinde hasıl olan kirlilik, tam da bu cezaların caydırıcı olmaması ve uygulanamamasından kaynaklıdır. Hiç kimse bu kirliliğe değişik kılıflar hazırlamamalıdır. Her şey açık ve nettir. Çevresinde en çok işletme olan denizimizin bir yerde pes etmesi normal bir sonuçtur. Hep yazıldı çizildi; yok Ergene, yok Sakarya siyah akıyor, yok Marmara kirleniyor diye.

        Müsilajdan sonra yazıyı kaleme aldığımda Marmara çevresindeki illerde 14 işletmenin faaliyetten men edildiği haberi geçiliyordu.

        Bu ne demek? Zamanında hangi bilmem ne engele takılarak uygulanamayan Çevre Kanunu akıllara yeni mi geldi acaba? Arıtmayan işletmelerin kusmukları, insanımıza ve deniz canlılarına hayatı zehir edene kadar neredeydiniz? Yumurta kapıda…

        Bu arada, Çevre Kanunu’nda yer alan Apartman Gürültü Yönetmeliği’nin içeriğini inceleseniz, asla komşularınızı rahatsız etmezsiniz. Tabi uygulanıyor olması şart…

        Uygulayın. Yaşayan hayatı, rant, rüşvet ve kirli işletmeleri kayırarak öldürmeyin Lütfen! Çevre emeğimiz, nefesimiz, yaşam kaynağımız, lokmamız ve suyumuzdur.