Varlık nedeninin “laik Kemalist rejime karşı mücadele” olduğu belirtilen Hizbullah’ın “daha iyi propaganda alanı bulunduğu” için kurduğu HÜDAPAR ile ittifak masasına oturan AKP’ye, vakıf ve dernekler yoluyla güç kazanan tarikat ve cemaatlerden de destek gelmeye başladı. 

Depremden sonra depremzede çocukların köylerine alındığı belirtilen Menzil tarikatının 4 kuruluşu, ortak açıklamayla Cumhur İttifakı’nı destekleme kararı aldı. 

Semerkand Vakfı, Beşir Derneği, TÜMSİAD ve GENÇKON tarafından yapılan açıklamada, “İstikrara ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz. Geçtiğimiz kritik dönemin tecrübesini önemsiyoruz. Hem Cumhurbaşkanlığı hem de milletvekili genel seçimlerinde Cumhur İttifakı’nı destekliyoruz” denildi.

 2018’deki seçimlerde de tarikat ve cemaatlerin büyük kısmı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’ye destek açıklaması yapmıştı. 

‘KAYNAKLAR PEŞKEŞ ÇEKİLDİ’

Açıklamayı değerlendiren ilahiyatçı Prof. Dr. Şahin Filiz, “‘Domuz bağcı’ Hizbullah uzantısı HÜDAPAR ile Menzil tarikatı, ardı ardına destek beyanlarıyla, dün iktidardan aldıkları karşılığında diyet ödeme sırasına geçti” dedi. 

(Şahin Filiz)

“HÜDAPAR, domuz bağını cumhuriyetimizin boğazına dayamak istiyor” diyen Filiz, “Atatürk olmak üzere üniter devlet yapısını, laikliği, sosyal hukuk devletini ve anayasanın ilk dört maddesini ortadan kaldıracaklarını parti programlarında açıkça dile getirmelerine rağmen hükümetin neden bu şaibeli yapıyı Cumhur İttifakı’na dahil ettiğine çok şaşırmıyoruz” ifadelerini kullandı. 

Menzil’in destek açıklamasına şaşırılmaması gerektiğini aktaran Filiz, “İktidar yıllardır cemaat ve tarikatlara doğrudan veya dolaylı olarak maddi ve manevi destekte bulunmaktan geri durmadı. Kamu kaynakları, şeklen vakıf veya dernek olan bu yapılara, yasaya uygun olup olmadığı tartışmalı çeşitli yollardan peşkeş çekildi; bu yapılar da ticaret, bağış ve fon zengini olan derebeylerine dönüştü. Menzil ve HÜDAPAR’ın aynı ittifakta buluşması; cemaat, tarikat ve radikal din istismarcısı örgütlerin cumhuriyet karşıtlığında aynı amacı taşımalarından kaynaklanıyor” dedi. 

Filiz, “Siyasi iktidarı cemaat-tarikat ve Hizbullahçılarla paylaşmak anayasaya aykırı olduğu gibi çağdaş, laik ve sosyal hukuk devletine karşı açıktan cephe almak demektir. Böyle bir ittifak, yalnız cumhuriyetimize değil, aynı zamanda İslam dinine ve masum dindar seçmene en hafif deyimle saygısızlıktır” diye konuştu.

‘LAİK CUMHURİYET İÇİN TEHDİT’

Siyaset bilimci Dr. Çağlar Ezikoğlu, “Menzil tarikatının AKP’ye desteği şaşırtıcı değil. Zira AKP iktidarının uzun yıllardır Türkiye’de yuvalanmış çeşitli tarikat ve cemaatlerle doğrudan ilişkisi mevcut” dedi. 

(Çağlar Ezikoğlu)

“Kayırmacılık/müşteri siyaseti” kavramına işaret eden Ezikoğlu, “Sistem çok basit; sağladığınız bir imtiyaz karşılığında oy desteği kazanıyorsunuz. AKP iktidarı da tarikatlara kamuda kadro veya ihalelerde imtiyazlar sağlayarak, o tarikatların seçmen kitlesini kendi yanına çekiyor. Tarikatlar, AKP iktidarına destek vererek, karşılığında kamuda ciddi bir kadrolaşma imkanı sağladı” diye konuştu.

HÜDAPAR ve Yeniden Refah Partisi’yle ittifak görüşmelerine değinen Ezikoğlu, şunları kaydetti:

“HÜDAPAR; anayasanın ilk dört maddesini değiştirmek, federal devlet kurmak veya eyalet sistemini getirmek, laikliği ortadan kaldırmak istiyor. Yeniden Refah Partisi de özellikle kadın haklarına zarar verecek radikal önerilerle masaya oturuyor. Pazarlık masasında Türkiye’yi istedikleri şekilde dönüştürmek istiyorlar. Bu da laik ve Atatürk ilkelerine bağlı cumhuriyetimiz için büyük bir tehdit. 2023 seçimleri, hem tarikatların hem de partileşmiş ama terör örgütleri ile içli dışlı radikal hareketlerin Cumhur İttifakı’na tam desteğini göstereceği bir seçim olacak. Umuyorum muhalefet partileri bu sefer laik cumhuriyete olan bu tehdidin ciddiyetinin farkına varır.”

‘KARANLIĞI YIRTACAĞIZ’

Emekli müftü Gani Aşık da Menzil’e bağlı kuruluşların açıklamasının şaşırtıcı olmadığını söyleyerek, “AKP; İsmailağa, İskenderpaşa, Erenköy ve Menzil ile zaten koalisyon halinde, siyasi İslamcı/İhvancı, dolayısıyla şeriatçı ve cumhuriyetin antitezi bir örgütlenmedir. 21 yıllık uygulamaları ortada" dedi. 

Özgür Özel'den 1 Mayıs Taksim çağrısı: 'Orada olacağım' Özgür Özel'den 1 Mayıs Taksim çağrısı: 'Orada olacağım'

(Gani Aşık)

Aşık şöyle devam etti:

"İktidarın belli başlı tüm önde gelen aktörleri, sözü edilen tarikat ve cemaatlerin sadık müritleri. Cumhuriyeti ona ruh veren devrimleri ve tüm çağdaş kurumları yanında Anıtkabir’e dozer sokarak ‘reklam arası’ dedikleri 1923-2023 arası 100 yıllık altın dönem üzerine ‘Vehhabi’ şalı çekerek ‘davalarını’ mutlu sona ulaştırmak istiyorlar. Bu nedenle 14 Mayıs seçimleri Türk yurdunun ve ulusunun yazgısı ile doğrudan ilişkili. Ya koyu karanlığı şafak aydınlığı ile yırtacağız ya da bizi bekleyen büyük belalarla boğuşmaya hazırlıklı olacağız."

Kaynak: www.cumhuriyet.com.tr

Editör: Haber Merkezi