Atatürkçü düşünce derneği Mut şubesi olarak dernek binamızda ilçemizdeki kadınlarımızla buluştuk.

Günün anlam ve önemi hakkında konuşmalar yapılan bugünde faydalı fikir alışverişinde bulunduk. Böyle bir günde katılım sağlayan her kadınımıza yürekten teşekkürlerimizi sunup daha nice mutlu ve özgür kadınlarımız olması temennisiyle toplantımızı sonlandırdık.

Ayrıca böyle önemli bir günde DS Medyagrup imtiyaz sahibi Deniz Kuşça derneğimizi ziyarete bulundu ve yönetim kurulumuza başarılar diledi. Sayın Deniz Kuşça’ya ilçemiz genelinde dernek olarak yapılan çalışmalarımız hakkında kısa bilgilendirme yaptık ve katkılarından dolayı teşekkür ettik

.

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜNÜ ANIYOR VE KUTLUYORUZ.

160 yıl bundan önce 1857 tarihinde, New York'da çoğu kadınlardan oluşan 40.000 dokuma işçisi emeklerinin sömürülmesine, ücretlerinin düşük olmasına ve çalışma saatlerinin çok fazla olmasına karşı greve gidilmiştir.

Ancak, güvenlik kuvvetlerinin kuşatmasının ardından çıkan yangında 129 kadının çıkışına izin verilmeden ölümlerine sebebiyet verilmiştir.

1977 yılında Birleşmiş Milletler bu "8 Mart" gününü,

"Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak ilan etmiştir.

Genç Türkiye Cumhuriyeti 1926 yılında medeni kanunu kabul edilmesiyle kadına;

1-Aile hukukunda kadın-erkek eşitliği sağlandı.

2-Resmi nikâh ve erkeğe tek kadınla evlilik esası,

3-Kadına da boşanma hakkı verildi.

4-Mirasta kadın erkek eşitliği sağlandı.

5-Mahkemelerdeki şahitlikte kadın-erkek eşitliği sağlandı.

Devamında da;

1930 yılında önce belediye seçimlerine katılma, sonra köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclislerine katılma ve seçilme hakkı yasallaştı.

Akabinde;

5 Aralık 1934'de Anayasa ve seçim kanununda yapılan yasa değişikliğiyle, kadına milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanındı.

O tarihte Avrupa ülkeleri de dahil, henüz birçok ülkede kadının seçme ve seçilme hakkı yoktu.

Bu hususta Mustafa Kemal Atatürk'ün verdiği takdire şayan ve dillere destan mücadele birçok ülkeye de önemli bir model olmuştur.

Günümüzde, artık Dünya Kadınlar Günü, kadınlar açısından daha farklı anlamlar taşımaktadır.

Zira, "8 Mart" kadın hakları açısından bugünlere nasıl gelindiğinin hatırlanmasını sağlayan özel bir gün durumuna gelmiştir.

Dünya genelinde kadın hakları alanında son yıllarda olumlu gelişmeler sağlansa bile, kadınlar açısından birçok sorun hâlâ çözülmüş değildir.

Dünyadaki en yoksul insanların büyük bir çoğunluğu hâlâ (%70) kadındır.

Yine, Dünya'da eğitim almamış insanların büyük çoğunluğu (3/2'si) kadınlardan oluşmaktadır.

Maalesef ki, ülkemizde, o tarihlerden bu yana, kadın hakları hususunda, ileriye yönelik çok aşamanın da kaydedildiğini söylemek pek mümkün değildir.

Kadınlarımızın erkek egemen zihniyetine karşı dayanışmayı daha da büyütmeleri gerekmektedir.

Kadının kahkahasına, sokakta dolaşmasına, kaç çocuk doğuracağına yani hayatlarına dair he alana hâlâ müdahale edilmektedir.

El birliğiyle bu müdahaleye karşı olmalıyız.

Taciz, tecavüz, kadın cinayetleri, kız çocuk istismarları, kız çocuk evlilikleri ve kadının çalışma yaşamına yönelik zorluklar artarak devam ederken;

Kadın-erkek ayrımı yapmadan insan olduğuna inanan herkes, kadına karşı cinsiyetçi politikalara karşı çıkarak "HAYIR" demelidir...

Laik, demokratik ve barış içinde yaşayan bir toplumu hep birlikte örmeliyiz.

Başka bir dünyanın, başka bir yaşamın da mümkün olduğunu bilmeliyiz.

''8 Mart'ı hepimiz beraberce birlik, mücadele ve dayanışma günü haline getirmeliyiz.

CHP'li Uzun:  "Akbelen yok edilmek isteniyor” CHP'li Uzun: "Akbelen yok edilmek isteniyor”

Kadınları yok sayan beden politikalarına, kadına yönelik şiddete, kadın cinayetlerine, kadına yönelik her türlü baskı ve ayrımcılığına, güvencesiz ve esnek çalıştırılmalarına karşı kadın dayanışmasının bir parçası olmayı ve her yerde dile getirmeyi, ülkemizin bir erkek yurttaşı olarak kendime vazife saymalıyız.

Editör: Haber Merkezi