İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Prof. Dr. Ümit Özlale, Türkiye'nin Dünya Bankası’nın yüksek gelir eşiğinden giderek uzaklaştığını belirterek, "Mesela Çekya, yüksek gelirli ülkelerle kendi arasındaki farkı 2014-2020 arasında yüzde 25 azaltmış. Çin yüzde 25 azaltmış. Romanya yüzde 23 azaltmış. Biz yüzde 27 artırmışız. Giderek yüksek gelirli ülke olma eşiğinden uzaklaşıyoruz" dedi.

İYİ Parti’nin düzenlediği Kalkınma Kongresi’nin 'Üreten Türkiye' konulu üçüncü oturumu bugün İstanbul’da yapıldı. Oturuma, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de katıldı. 'Sanayi ve Teknolojik Dönüşüm' başlıklı sunum yapan İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Prof. Dr. Ümit Özlale, şöyle konuştu:

“ORTA GELİR TUZAĞINI KONUŞMAZ OLDUK: Son iki yılda orta gelir tuzağını konuşmaz olduk. Çünkü orta gelirli olmayı sanki bize bir norm olarak kabul ettirdiler. Orta gelir tuzağından giderek uzaklaşmaya başladık. Bizim rakiplerimiz bu durumda değil. Dünya Bankası’nın yüksek gelir eşiğinden giderek uzaklaşıyoruz. Mesela Çekya, yüksek gelirli ülkelerle kendi arasındaki farkı 2014-2020 arasında yüzde 25 azaltmış. Çin yüzde 25 azaltmış. Romanya yüzde 23 azaltmış. Biz yüzde 27 artırmışız. Giderek yüksek gelirli ülke olma eşiğinden uzaklaşıyoruz.

FİNANSMANA ERİŞİM ÇÖZÜLEMEDİ: Şirketlerin problemlerine baktığımız zaman, büyük ya da küçük bütün şirketlerin problemleri var. Finansmana erişim hâlâ çözülemedi, çünkü finans piyasalarımız derin değil. Vergi oranları hâlâ çok yüksek bulunuyor. Politik istikrarsızlık, tek bir siyasi parti olsa bile çok yüksek. Kayıt dışı, şirketlerin yatırım yapmama isteklerinden bir tanesi. Vasat iş gücü, bizim problemlerimizden bir tanesi. Biz, iş dünyasını ‘Sanayi 4.0’a hazırlayacak yatırımları yapmadığımız sürece orta gelir tuzağı konuşmayan bir ülke oluruz. Orta geliri kabul etmiş bir ülke oluruz.

KÜRESELLEŞMENİN SONUNA GELDİK: Küreselleşmenin bildiğimiz anlamda sonuna geldik. Küresel ithalattaki payın yüzde 42’si Türkiye’ye yakın bir coğrafyada oluyor. İnanılmaz bir fırsat. Bu coğrafya, bütün dünya gelirinin yüzde 28’ini oluşturuyor. Etrafımız çok zengin. Bunu nasıl değerlendireceğimiz önemli. Hem büyümeyi hem istihdamı artırmak, aynı zamanda cari işlemler açığını ve enflasyonu düşürmek mümkün. Türkiye, çok uzun zamandan beri verim odaklı politikayı konuşmayı unuttu. İşgücü verimliliği yüzde 42,3, toplam faktör verimliliği yüzde 43,8, enerji verimliliği yüzde 6,6. Gelişmiş ülkelerle bizim gibi gelişmekte olan ülkeler arasındaki verimlilik farkının neredeyse tamamı teknolojik gelişmelere uyum sağlayamamakla açıklanabiliyor.

BİLİMSEL ARAŞTIRMALARI TİCARİLEŞTİREMİYORUZ: Temel bilimlerde de istediğimiz yerde değiliz. Bilimsel araştırmaları ticarileştiremiyoruz. Zaten sınırlı bilim üretiyoruz. Bizim arayüz mekanizmalarımız yok. Vakıf üniversitelerinde durum felaket. Akademisyenler, ofislerine giderken kart basıyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde bu yok. Böyle bir ortamda ne temel bilim üretilir ne de ticarileştirilir. İYİ Parti olarak, bilimi üreteceğiz, ticarileştireceğiz, geliştirilen teknolojiyi yayacağız. Girişimcilik sektörünü iyileştireceğiz. Kamunun özel sektör için hizmetlerini etkinleştireceğiz.

BERBAT BİR KUR KORUMA POLİTİKAMIZ VAR: Biz, daha yeşil ve sürdürülebilir bir dünyada yaşamak istiyoruz. Çevre ve iklim değişikliği, doğru politikaları geliştirirsek bizim için birçok alanda fırsatlar da yaratacak. 2013’ten beri enerji verimliliğinde yerimizde sayıyoruz. Sektörlerimizin yüzde 80’inde enerji kullanımı artarken birim enerji başına ciromuz düşüyor. Neden? Berbat bir kur koruma politikamız var, enerji verimliliğinde gerekli yatırımları yapamıyoruz. Oysa Avrupa Birliği’nde birçok ülke, sanayi üretimini artırıp enerji tüketimini azaltabilmiş. Enerji üretim ve tüketimini dönüştüreceğiz. Adil bir yeşil dönüşüm sağlayacağız.

ANADOLU’DAKİ ŞEHİRLERİN TİCARET BAĞLANTISINI ZENGİNLEŞTİRECEĞİZ: Yalı fiyatına OSB’lerin inşa edilmediği bir sisteme geçmemiz gerekiyor. Anadolu’da yeni nesil OSB’leri kurmak için yeterli arazi var. Bunlar pahalı da değil. Sanayide İstanbul ve çevresinin yükünü de hafifletmemiz gerekiyor. Bunun için Anadolu’daki şehirlerin ticaret bağlantısını zenginleştireceğiz. İstanbul içerisinde bir planlama yapmak istiyorsak bunun tamamıyla bir inovasyon bölgesi olması gerekiyor.”

Kaynak: anka