GÜNDEM

ÇEDES'ten sonra yeni adım: Eğitimde abiler, ablalar dönemi başlıyor

Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye genelinde 10 ilde planladığı yeni bir eğitim projesi kapsamında 3. ve 4. sınıf öğrencilerine yönelik "değerler eğitimi" derslerini cami ve gençlik merkezlerinde başlatmaya hazırlanıyor. Bu proje kapsamında görev alacak eğitmenler ise "gönüllü abi ve ablalardan" oluşacak. Ancak, bu girişim bazı eğitimciler arasında "FETÖ'den anımsadığımız ‘abi-abla’ modeli, resmileşiyor" tepkisine neden oldu.

Diyanet İşleri Başkanlığı, eğitim alanında daha önce tartışmalara neden olan "manevi danışman" sıfatıyla din görevlilerinin okullarda faaliyet göstermesine ilişkin ÇEDES projesinden sonra, yeni bir projeye imza attı.

Önceki gün duyurulan "Genç Gönüllüler, Çocuk Gönüllülerle Buluşuyor" adlı proje, "değerler eğitimi" odaklı olarak ilkokul 3. ve 4. sınıf öğrencilerini hedef alıyor.

Proje kapsamında, öğrencilere Kuran'a ve sünnete uygun bir şekilde yetişmeleri hedefleniyor. İlkokul öğrencileri, Diyanet gençlik merkezleri ve camilerde din görevlileri ve manevi danışmanlar eşliğinde çeşitli faaliyetlere katılacak. Ayrıca, lise ve üniversite öğrencilerinden seçilecek "Diyanet Genç Gönüllüleri", ilkokul öğrencilerine ev ödevlerinde rehberlik edecek.

Dikkat çeken bir nokta ise, Diyanet'in Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullarda öğrenim gören çocukları projeye dahil etmesine rağmen, bakanlıkla protokol imzalamamış olması. Bu durum, eğitimciler arasında tepki çekti.

Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, projenin FETÖ'nün yöntemlerini andırdığını belirterek, "Bu projeyle FETÖ'den anımsadığımız ‘abi-abla’ modeli, Diyanet aracılığıyla resmiyete dökülmeye çalışılıyor. MEB görevini yapmayarak Diyanet’e ve tarikatlara alan açıyor. Böylece milli eğitim, dini eğitime dönüştürülüyor." dedi.

Eğitimci Özgür Bozdoğan ise projeyi "ÇEDES'i aşan ileri bir adım" olarak nitelendirerek, Diyanet'in Milli Eğitim Bakanlığı'nın yerini alıp alamayacağını sorguladı ve "Çocuklar bu kişilere nasıl emanet edilecek? Bu ‘abi-abla’ modelinin geçmişte nasıl işlediğini ve sonuçlarını da acı bir şekilde deneyimledik. Bu kabul edilemez." şeklinde tepki gösterdi.