Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Alevi Vakıflar Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği İçişleri Bakanlığı tarafından 81 İl Valiliğine Hacı Bektaş Veli'yi Anma Etkinlikleri ile Muharrem Ayına yönelik gönderilen genelgeye, yaptıkları açıklamayla tepki gösterdi.

Genelgenin 'ikiyüzlülük' olarak nitelendirildiği açıklamada Alevi örgütleri "Bizler devletin kurumsal organları aracılığıyla inançları denetlemesini, yaşam ve kültür biçimi ve ibadet tarz ve şekillerini egemen din anlayışıyla uzlaştırma ve benzerlik yaratma çabalarını reddediyoruz" dedi.

Duvar'da yer alan habere göre “Asimilasyon, bir toplumun inançsal ve yaşamsal değerlerinin yok oluşuna ve bireyin kendi değerlerinden kopmasına yönelik planlanır. Alevilik inanç ilke ve ahlak kurallarının kavrayışı, cezalandırma ya da ödül alma üzerine değil, zekâ ve vicdan üzerinedir. Alevilerin bu Yol ve Erkan’dan kopması demek düşkünlük demektir” ifadeleri kullanılan açıklamada, “Alevilerin inanç tutum değerlerinin Sünnilikle hiçbir bağlantısı yoktur. İnancımız bilgi ile ibadetin bir kazanda kaynaması ile bugüne gelmiştir. Dolayısıyla Muharrem (Matem) oruçlarımız da Sünnilikteki Ramazan orucuna benzemez. Aynı aklı ve şekli barındırmaz” denildi.

Türkeş'e izin çıktı, Osman Kavala'yı ziyaret edecek Türkeş'e izin çıktı, Osman Kavala'yı ziyaret edecek

'Benzerlik yaratma çabalarını reddediyoruz'

Açıklamada “Devlet, Alevilerin eşit yurttaşlığına inanıyorsa taleplerinin tamamını karşılamalıdır” ifadelerine yer veren Alevi örgütleri, İçişleri Bakanlığı’nın genelgesine dair “Cemevlerini ibadethane statüsünde görmeyen devletin kendi bürokratlarına Alevilerle ‘kaynaşma görevi’ vermesi ve bu anlamda İçişleri Bakanlığın 28.07.2022 tarihli 81 il valiliğine Hacı Bektaş Veli’yi Anma ve Muharrem Ayı Genelgesi, bizim açımızdan ikiyüzlülüktür. Bu genelgedeki niyet bizim açımızda açık değildir. Her fırsatta Alevilerin aşağılanmasına izin veren, onları görmezden gelen hatta milyonlarca Alevi’yi azınlık nitelendiren, zorunlu din dersiyle Sünniliği dayatan devlet, bu genelgelerle sanki Alevilerin taleplerine sıcak bakıyor yaklaşımı vermesi bizim açımızdan tehlikelidir. Çünkü Aleviler görünene değil niyetteki manaya bakan bir toplumdur." ifadeleri kaydedildi.

“Bizler devletin kurumsal organları aracılığıyla inançları denetlemesini, yaşam ve kültür biçimi ve ibadet tarz ve şekillerini egemen din anlayışıyla uzlaştırma ve benzerlik yaratma çabalarını reddediyoruz” denilen Alevi örgütlerinin açıklaması, taleplerini de içeren şekilde şu şekilde devam etti:

'Geçmişten günümüze Kerbela devam ediyor'

"Aynı coğrafyada farklılıkları çatıştıran ya da kendisiyle uzlaştırmaya zorlayanların ve bu amaçla ikiyüzlü diyaloglarla kendine biat edenlerle ittifak kuranların Muharrem iftar sofraları samimi olmadığı gibi trajikomiktir. Bizler, “geçmişten günümüze Kerbela devam ediyor” diyoruz. Aleviler ve Cemevi kurum yöneticileri bilmelidir ki; geçmişten bugüne hiçbir somut unsurla farklılığımızı kabul etmeyen, çeşitliğimizi hak ve adaletle uzlaştırmayanların sofrasında Muharrem orucu açmak, Şah Hüseyin’in hak ve adalet mücadelesinden vazgeçmektir. Kırklar Cemine nasıl urbasından sıyrılmış şekilde giriliyorsa Matem sofrasına da canlar aynı anlayışla davet edilmelidir. Alevilerin orucu, hak ve adalet orucudur.

- Aleviler, ibadethanelerinin kendi inanç değerleri üzerinde statüye kavuşmasını istiyor;
- Aleviler, laiklik ilkesi gereği olarak çocuklarının zorunlu din dersine zorlanmasına karşı çıkıyor;
- Aleviler, kamusal alanda yok sayılmamak ve devlet yönetim birimlerinde fişlenmemek istiyorlar;
- Aleviler, eşit yurttaşlık hakkı istiyor. Bu sorunlarımızın çözümü için bize samimi yaklaşan tüm siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine ve haksızlığı gören tüm Sünni canlarımıza Muharrem ayında soframız da kapımız da açık diyoruz.

12 İmam oruçları ve Matemin Kerbela’dan bugüne kadar gelmesi, dünyadaki tüm mazlum halkların özgürlük arayışının sembolü ve aynı zamanda eşitlik, doğruluk ve adalet vurgusuyla kötülere, zorbalara karşı takındığımız net bir tavırdır. Bugün ülkemizde yoksullukla, yolsuzlukla, talanla mücadele eden halkın kendisidir. Topyekûn Kerbela’yı yaşayan halkların dramatik yaşam şeklini, yaratıcının hikmetine bağlayan diyanet işleri başkanı taraflıdır. Devletin bir bütün olduğu ve her kurumunun aynı akıl ile yönetildiği bu dönemde Cemevlerini İbadethane olarak görmeyen ve yasal statü hakkını gasp eden bu anlayışa kanmamız mümkün değildir… "

Ne olmuştu?

İçişleri Bakanlığı tarafından Hacı Bektaş Veli'yi Anma Etkinlikleri ile Muharrem ayının aynı döneme denk gelmesi nedeniyle 81 İl Valiliğine genelge gönderildi. Genelgede Hacı Bektaş Veli'yi Anma programlarına katılmak isteyen vatandaşlara destek olunması istendi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonunda 15 Ağustos 2022 tarihinde icra edilecek etkinlikleri daha da 'anlamlandıracağı' belirtildi.

Muharrem ayında Yas-ı Mateme ortak olma ve oruç açma lokmalarına vali ve kaymakamların da katılımıyla cemevi yöneticileri, vakıf veya derneklerdeki vatandaşlar ve kanaat önderleriyle birlikte olunması talep edildi. Cemevlerinin ziyaret edilmesi talebinde bulunuldu.

Editör: Haber Merkezi