Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden bir ay geçti. Yaşanan felakette en az 46 bin yurttaş yaşamını yitirdi, on binlerce insan evsiz kaldı. Hükümet deprem bölgesine geç müdahale etti. Onlarca yurttaş kurtarılmayı beklerken yaşamını yitirdi. Bütün bunlara karşın bir kişi bile sorumluluk alıp istifa etmedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “helallik” isterken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da “İstanbul depremine hazırlıklıydık” dedi.

Cumhuriyet, binlerce yurttaşın yaşamını yitirdiği deprem felaketinde bir ayda yaşananları derledi:

"Cumhurbaşkanı Erdoğan: Edanur tedbirsizlikten öldü, kabul edilemez! "Cumhurbaşkanı Erdoğan: Edanur tedbirsizlikten öldü, kabul edilemez!

1- KURTARMA VE YARDIMA GEÇ KALINDI

On binlerce yapı enkaza dönüşürken şehirlere yardımlar da geç gitti. Birçok yurttaş günlerce enkaz alınta kurtarılmayı bekledi. Uzmanlar tarafından hazırlanan raporlarda, ilk iki gün yurttaşların gönüllülerin çabasıyla kurtarıldığı belirtildi. Adıyaman’da konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Sarsıntıların yıkıcı etkisi, olumsuz hava şartları, hasar gören altyapının getirdiği zorluklar gibi sebeplerle maalesef ilk birkaç gün Adıyaman’da arzu ettiğimiz etkinlikte çalışma yürütemedik. Bunun için sizden helallik istiyorum” dedi. Koordinasyon sıkıntısından dolayı bölgeye yollanmak isteyen yardımlar, gerekli yerlere zamanında ulaşamadı. Koordinasyon aşamasında yaşanan sorunlar tüm yetkilerin tek elde toplandığı “tek adam rejimi” tartışmalarını gündeme getirdi.

2- ASKER SAHAYA GEÇ SÜRÜLDÜ

1999’da Marmara’da yaşanan büyük depremin ardından 24 bin askeri personel enkaza müdahale etmek için sahaya indi. 11 ilde etkili olan depremde askerin kışlada bekletildiği iddiaları üzerine Milli Savunma Bakanlığı (MSB) eleştirilerin odağı oldu. MSB, 2. Ordu Komutan-lığı birliklerinin 06.00’da arama kurtarma çalışmalarına başladığını açıkladı.

3- DEVLET YOKTU YURTTAŞ VARDI

Depremzedelerin tüm ihtiyaçları devletin yokluğunda yurttaşlar tarafından giderildi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen yardımlar bölgeye ulaştırıldı. Şehirlerin girişlerinde TIR’lar sıra oldu. 

4- KAMU BİNALARI DA YIKILDI

Bütün deprem yönetmelikleri ve mevzuatlara karşın bölgede kamu binaları da yıkıldı. Hatay’daki İskenderun Devlet Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesi çöktü, hastalar enkaz altında kaldı. Adıyaman’daki belediye hizmet binası yıkılırken Malatya’da da tarihi cami kısmen zarar gördü. Buna karşın, Kahramanmaraş’taki Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İnşaat Mühendisleri Odası’nın mevzuata uygun binası ayakta kaldı.

5- KIZILAY SINIFTA KALDI

Depremde skandallara imza atan bir kuruluş da 155 yıllık Kızılay oldu. Depremzedelere yardım etmesi gereken kurumun, AHBAP’a 46 milyon TL’lik çadır satışı yaptığını gazetemiz yazarı Murat Ağırel gündeme getirdi. Ağırel ertesi günkü yazısında, bağışlanan ikinci el eşyaların da Kızılay tarafından satıldığını belirtti. İktidarın yetersiz kaldığı noktalarda devreye giren AHBAP, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından hedef gösterildi.

6- YURTTAŞLAR ÇADIRSIZ

Evleri yıkılan veya hasar gören yurttaşlar için bölgede çadır kentler kuruldu. Buna karşın barınma sorunu hâlâ tam olarak çözülemedi. Birçok yurttaş başını sokacak bir çadır bulamadı. Bölgelere yeteri kadar çadır ulaştırılamamasının yanı sıra, çadır kentlerin yetersizliği de konuşuldu. 

7- HİJYEN BÜYÜK SORUN OLDU

Enkaz bölgelerinde hijyen de en büyük sorunlardan biri oldu. Yurttaşlar bölgedeki tuvalet sorununu da ısrarla gündeme getirdi. Seyyar tuvaletler kurulmasına karşın altyapı problemleri başka sorunları da ortaya çıkardı. Hatay’daki Asi Nehri’nin kenarına kurulan seyyar tuvaletin giderinin nehre boşaltıldığı söylendi. Öte yandan, Türk Tabipleri Birliği tarafından yapılan açıklamada bölgede hijyen sıkıntısından kaynaklı salgın hastalıkların görüldüğü söylendi. Bölgede uyuz ve bit gibi hastalıkların yanında, çadır kentlerde kalan çocuklarda soğuğa bağlı enfeksiyon hastalıkları ortaya çıktı. Ayrıca depremin vurduğu illerde temiz su sorunu oluştu. Depremzedeler, “Susuzluktan kırılıyoruz. İçme suyu bulamıyoruz” diyerek isyan etti. 

8- UZAKTAN EĞİTİME GEÇİLDİ

İktidar depremzedeleri yerleştirmek için öğrenci yurtlarını seçti. Uzmanların tüm uyarılarına karşın üniversiteler uzaktan eğitime geçti. Bu kararla birlikte yurtlardan apar topar çıkarılan öğrenciler mağdur edildi. Eşyaları çöp poşetlerine konuldu

9- TWİTTER KAPATILDI

Birçok depremzedenin yardım çağrısında bulunduğu sosyal medya hesabı Twitter ve TikTok’a kısıtlama getirildi. Yardım bekleyenlerin sesi olan platformların kısıtlanması siyasetçiler ve yurttaşlar tarafından sert dille eleştirildi. 

10- ÇOCUKLAR KAYBOLDU

Depremin üzerinden bir ay geçmesine karşın, enkazdan çıkarılan bazı çocukların nerede olduğuna dair net bir cevaba ulaşılamadı. Çocuklarını arayan aileler her gün sosyal medya aracılığıyla sesini duyurmaya çalışıyor. Gönüllü olarak bölgede çalışanlar, depremden bu yana 1000’e yakın çocuğun kaybolduğunu öne sürdü. Öte yandan depremzede çocukların tarikatlara teslim edildiği iddia edildi. En son 9 depremzede çocuğun, İsmailağa cemaatine yakın Sakarya Erenler İlme Hizmet Vakfı tarafından yönetilen bir Kuran kursuna götürüldüğü ortaya çıktı. Kurstan alınan çocukların da Diyanet’e verildiği söylendi. 

Kaynak: www.cumhuriyet.com.tr

Editör: Haber Merkezi