GÜNDEM

Şubat ayı hiç böyle olmamıştı! Tarımsal kuraklık kaçınılmaz hale gelecek

Şubat ayında Türkiye'nin hemen hemen tamamında şiddetli bir kuraklık yaşandı. Kışın en soğuk ve karlı döneminde kuraklık endişesi yaşanırken, yaz döneminde ise beş bölgede tarımsal kuraklık riski nedeniyle gıda krizi alarmı verildi.

Türkiye son beş yılda üç kez şiddetli kuraklıkla karşı karşıya kalsa da Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün yayınladığı “Şubat 2024 Kuraklık Hava Haritası” kaygıları artırdı. İspanya, İtalya ve Yunanistan'ın ardından Türkiye'de de ortaya çıkan olumsuz durumun etkileri merak konusu olsa da Batı Akdeniz, Çankırı ve çevresi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi dışında her yerde şiddetli kuraklığın yaşandığı gözden kaçmadı. Batı Doğu Anadolu. Ancak uzmanlar, önümüzdeki yaz döneminden itibaren "tarımsal kuraklığın" kapıyı çalacağını ve kuraklık döneminin nisan ayına kadar devam etmesi halinde yaz döneminde ciddi su sorunlarının yaşanacağını belirtti.

Bilimsel analizlere göre 2071-2100 döneminde kötümser senaryoya göre kurak bölgeler yüzde 9'a, yarı kurak bölgeler ise yüzde 29'a ulaşacak.

EN KURAK YIL OLACAK

DSİ eski yöneticilerinden Dursun Yıldız, özellikle Trakya, Geniz-Menderes, Akdeniz, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'nun tarım alanlarına dikkat çekti: "Avrupa İklim Ajansı'nın verilerine göre, Risk var” “Anadolu için en kurak yıllardan biri olacak” dedi.

Yıldız, 2023 yılında dünyada ortalama sıcaklık değerlerinin 1,5 derecenin üzerinde olduğunu sözlerine ekleyerek, "Maalesef kritik eşik değer aşıldı. Şubat ayındaki kuraklık durumu normal değil." Bu trend devam ederse geçen yazı sabırsızlıkla bekleyebiliriz. Özellikle tarımsal havzalar için artık önlem alınması gerekiyor. Aksi takdirde tarımsal ihracat darbe alacaktır. Başta İstanbul olmak üzere pek çok şehirde su krizi beklemiyorum ama tarımsal kuraklık kaçınılmaz görünüyor” dedi.

Öğretmen. Dr. Kurnaz: “Çiftçiler son yıllarda yer altı suyuna yöneldi ancak yer altı su kaynakları her geçen gün tükeniyor.”



ÜRETİMDE KRİZ OLUR

Öğretmen. Dr. Mustafa Öztürk (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eski müsteşarı)

"Yaz dönemiyle ilgili kaygılıyım çünkü şubat ayı kuraklık tablosu bize uyarı veriyor. Konya havzasında, Güneydoğu Anadolu'da ve Akdeniz bölgesinde şiddetli kuraklıktan etkilenecek yerler olacak. Şu anda Akdeniz havzasında normallerin üzerinde sıcaklık değerlerine tanık oluyoruz. İklim ısındıkça buharlaşma hızı artacağından Akdeniz, Konya ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde su sıkıntısı yaşanabilir. Ayrıca İspanya ve Yunanistan'da çok şiddetli bir kuraklık yaşanıyor ve zeytin üretimi de olumsuz etkileniyor. Her zaman söylediğimiz gibi yağmur suyunu toplamazsak sorunu çözemeyiz."

“Yüzme havuzlarının doldurulması, halıların yıkanması, bahçelerin sulanması, arabaların yıkanması gibi uygulamalara yaz başından sonbahara kadar ara verilmelidir. Her şeyden önce İstanbullular Melen ve Düzce için dua etmeli. İstanbul'a ne kadar yağmur yağsa da şehrin barajlarının kapasitesi 7,8 milyon insanı barındıracak kapasitede. Ülke genelindeki en büyük sorunlardan biri nehir yataklarının ciddi şekilde kirlenmesidir. Ergene, Büyük Menderes, Sakarya ve Kızılırmak gibi su kaynaklarının neredeyse tamamı bir miktar kirleniyor. Suyun %75'i tarımsal sulamada kullanılıyor. Kuraklık devam ederse gıda üretiminde kriz yaşanacak."

Yapılan hesaplamalara göre Fırat ve Dicle nehirlerini besleyen Doğu Anadolu dağlarındaki kar örtüsünün sadece 40 yıl içinde yok olması bekleniyor.

YÜZDE 8'İ ÇOK KURAK 

Öte yandan küresel iklim değişikliği ve aşırı hava olaylarının artması tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye'yi de olumsuz etkiliyor. Yapılan son bilimsel araştırmalar, Marmara Bölgesi'nde yağış oranlarının geçmişe göre yüzde 90 oranında azaldığını, ülkenin yüzde 42'sinin ıslak, yüzde 8'inin ise çok kuru topraklara sahip olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye'deki iklim bilimcileri, en iyimser senaryoda bile kurak alanların önümüzdeki 20 yılda yaklaşık yüzde 4 oranında artacağını belirtiyor.