CHP’li Öztrak, CHP MYK toplantısı sürerken basın toplantısı düzenledi. ANKA’nın haberine göre Öztrak’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

* Türkiye’nin son normal seçimi, 7 Haziran 2015 seçimleri oldu. Seçime giderken “400 milletvekilini verin, bu iş huzur içinde çözülsün” diyenler milletten o gün istediğini alamayınca memlekette ne huzur bıraktı ne de istikrar. O gün bugündür ülkemizde krizler, kaoslar eksik olmadı. Her kriz, her kaos, Erdoğan şahsım rejiminin inşası için lütuf kabul edildi.

* Devletin adalet direğini çökertenler, toplumun orta direğini de çökerttiler. Orta direğin elinden ekmeğini çaldılar. Orta direk, devlet dairesinde memurdur. Fabrikada işçidir. Dükkanda esnaftır. Kahvede emeklidir. Bu ucube yönetim sisteminde ülkemizin orta direği, hayat kavgasını bıraktı. Hayatta kalma kavgasına başladı.

* Bugün ülkemizde dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 26 bin 485 lira. Ama kamuda çalışan uzman hekimin maaşı 20 bin 774 lira. Hemşirenin maaşı 14 bin 638 lira. Şube Müdürünün maaşı 16 bin 876 lira. Başkomiserin maaşı 18 bin 630 lira. Polis memurunun maaşı 17 bin 71 lira. Öğretmenin maaşı 13 bin 61 lira. Ve aile ödeneği dâhil en düşük memur maaşı 11 bin 848 lira. Polisi, öğretmeni, doktoru, hemşiresi, milyonlarca devlet memuru ve ailesi, bu ucube rejim elinde yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkum ediliyor.

* Alkollü içeceklere yapılan zamlar, artık milleti yıldırma ve zulüm noktasına geldi. Devlet, bir hayat tarzını kuşatamaz, taciz edemez, rahatsız edemez. Devlet her hayat tarzını korur. Ancak bu ucube rejimin böyle bir derdi yok. Bunlar hala zulüm ile abat olmaya kalkıyor.

AKP, seçim kaybının  faturasını trollere kesiyor: Temizlik yapılacak AKP, seçim kaybının faturasını trollere kesiyor: Temizlik yapılacak

* Biz korkunun, telaşın bacayı sardığının farkındayız. Korku suça, suç da cezaya neden olur. Seçimler yaklaşırken saray, kirli oyunlarını yargı eliyle sahneye koymaya başladı. Tam seçim öncesinde bir siyasi partiye verilen hazine yardımına tedbir konması, sokakları karıştırmaya yönelik siyasi cinayetlere yol verilmesi sarayın bu seçimlere de bundan öncekiler gibi müdahale etmek istediğini ortaya koyuyor. Sinan Ateş cinayetiyle ilgili kamuoyuna yansıyan gelişmeleri dikkatle izliyoruz. Uyuşturucu çetelerinden devşirilmiş tetikçiler, çakarlı arabalar, özel harekatçılarla İstanbul’dan Ankara’ya seyahatler… Yeni bir hükümet, polis, siyasetçi şeytan üçgeni. 32 kısım tekmili birden yeni bir Susurluk Skandalı’nı yaşıyoruz. Her konuda söyleyecek sözü olan sarayın atama içişleri bakanı sessiz kalmak yerine hangi fotoromanları çevirdiğini açıklasın.

Kaynak: www.diken.com.tr

Editör: Haber Merkezi