Sevgili okurlar,

Son haftanın ilginç tiplerinin hiçbir anlam veremediğimiz hareket, karar ve sözleri üzerine hayatımıza kattıkları da gözetildiğinde yazmak farz oldu.

ŞAHAP KAVCIOĞLU

TCMB başkanımız bağımsız TCMB başkanlığı dahilinde akıllara zarar iki karar ile önce faizi 200 baz puan yani %2, son olarak da 100 baz puan yani %1 azaltarak piyasaların belirsizliğe itilmesine ve insanımızın da daha fakirleşmesine yol açacak kararlara imza attı.

Elbette bu kararların arkasında “ TCMB başkanını görevden aldım. Çünkü laf dinlemiyordu.” lafının büyük etken olduğunu görmek lazım.

Ülkenin tüm aklı başında ekonomistlerinin “Aman faizi düşürmeyin.” uyarılarını hiçe sayıp, Sayın Cumhurbaşkanımızın Salı günü yaptığı gurup toplantısında da faiz indirimi açıklamasını şak diye uyguladı.

“Faiz sebeptir, enflasyon sonuç” ilişkisini daha iyi anlatabilmek için “Şemsiye açmak sebeptir, yağmur sonuç” şeklinde açıklamada bulunan ve bu derinlikte ekonomi bilgisine sahip olan ekonomi kitabı yazarını kılavuz edinen Sayın Kavcıoğlu korkarım yarın iyot gibi açığa düşecek.

Göreceksiniz yarın tüm bu gelişmelerin faturalarından en ağır olanlarından biri de kendisine kesilecek.

LÜTFÜ ELVAN

Geçtiğimiz hafta kur oynaklığı üzerinde yapılması gerekenler ile ilgili olarak faizler konusunda açıklama yapan Sayın Elvan’a Sayın Cumhurbaşkanı salı günü yapılan toplantıda ayar verdi ve “Beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar, kusura bakmasınlar. Bu yolda ben faizi savunanlar ile beraber olamam, olmam.” diyerek aslında Lütfü Elvan’a kibarca kapıyı gösterdi. Daha doğrusu gösterir gibi yaptı.

Hemen belirtmek gerekir ki döviz kurlarının sistematik olarak yükseltilmesi ve/veya yükselmesine göz yumulması bazen kullanılan bir yöntem olmakla birlikte bunu uygulama zamanı son derece yanlış seçilmiştir.

Zira bu uygulama, TCMB rezervlerinin tam dolu olması ve/veya ciddi özelleştirmelerin yapılacağı zamanlarda kur yüksekliği ve özelleştirme ile elde edilecek dövizin likiditeyi artırarak TL cinsinden yapılan veya yapılacak yatırımlara kaynak sağlaması için düşünülebilirdi.

Ancak hükümetimiz sürekli yanlış ata oynamaya devam ediyor.

Sayın Elvan’ın bu gelişmelerden son derece rahatsız olduğu ortada. İstifa etmeyi bile düşündüğü söylenmekle birlikte görevden ayrılmaması konusunda telkinler var.

Lütfen bu telkinlerin rica telkini olduğunu düşünmeyin. İşin ucunda sopa var.

Sayın Lütfü Elvan da çok iyi biliyor ki TCMB rezervi 128 milyar satılması son derece yanlıştır. Hatta bunun olağanın aksine bu dolarların kimler tarafından ve hangi kur üzerinden alındığının sorgulanamaması için bankalar aracılığı ile yapılması doğru olmadığı gibi mevcut durum dahilinde faizlerin aşağıya çekilmesi halinde kur üzerinde ciddi dalgalanmalar yaşanması kaçınılmazdır.

Bu nedenle döviz kuru üzerinden oynanan bu oyunun bilinçsizlik ötesine geçtiği ve altında başka şeyler aranması gerektiği anlaşılıyor.

Zira aynı şeyi yaparak yani faizi indirerek farklı bir sonuç elde edebilmek mümkün değilken ikinci faiz indiriminden sonra dövizin ve dövize bağlı ihtiyaçlar nedeni ile enflasyonun yükselmeyeceğini düşünmek saflıktan ötedir.

Yani birisinin açıklaması lazım. Bu şekilde davranılması halinde ne zaman ne olacak da her şey yerine oturacak? Kendileri de bilmiyorlar ve işin kötüsü yapılabilecek bir şey yok. Sorarsan dış mihraklar.

CAHİT ÖZKAN

Veciz sözler sahibi Sayın Cahit Özkan Türk Lirasındaki düşüşü ve değer kaybını savunurken Japon Yenini örnek verdi. Vallahi de billahi de Japon Yenini örnek verdi.

Biz de topluca Japonya’ya üzülüp halimize şükrettik.

İşin şakası bir yana Sayın Cahit Özkan’a Japon yeni üzerinden açıklama yapma bu aklını başka biri mi verdi yoksa kendisi mi bunu icat etti bilemiyoruz ama toplumca geleceği görememekten kaynaklanan sıkıntılarımız arasında gülümsememize sebep olduğu için kendisine teşekkür etmek gerekiyor.

Bu akla maaş ödediğimiz için ise üzülmemiz…

ZÜLFÜ DEMİBAĞ

Maaş ödediğimiz bir başka milletvekilimiz de Zülfü Demirbağ…

Kendisi artan gıda fiyatlarına karşı ekonomik krizle boğuşan vatandaşlara hakikaten dikkat çeken önerilerde bulundu. "Bugün ekonomik sıkıntı çekebiliriz" diyen Demirbağ, "Normal şartlarda ayda iki kilo et yiyorsak yarım kilo yeriz. Domatesi iki kilo yerine iki tane alırız. Biber alacaksak bir kilo yerine üç tane alırız" diyerek dar gelirliye yapmış olduğu geçim konusunda bu güne kadar düşünemediğimiz önerisi ile Nobel’e aday olmalı.

Dalga geçmiyor ya da ülkede olan bitenden haberdar değilse bu öneriye de ancak bu yakışır.

YİĞİT BULUT ve BERAT ALBAYRAK

Yiğit Bulut burada ama uzun süredir ortada görünmüyor. Berat Albayrak’ın Paris’te görüntülendiği söylendi ama ne kadar doğru bilemiyorum.

Neyse.

Dolar 3 lira seviyelerindeyken "Dolar 5 lira olacak 6 lira olacak diyenler neredesiniz. O günlerde tweet atanlar, adamsanız çıkın bir özür dileyin." diye tweet atan Cumhurbaşkanımızın Başdanışmanından özür bekliyoruz.

Bu özrü mitinglerde atıp tutan Sayın Berat Albayrak’la beraber yaparlarsa daha iyi olurdu ama kendisi Paris’teymiş.

BOJİ

Hepimizin özür dilemesi gereken güzel yol arkadaşımız.

Herkes biliyor ama kısaca açıklarsak Boji İstanbul toplu araçlarında sürekli yolculuk eden ve bu güne kadar kimseye zarar vermek şöyle dursun tam tersine yolcuların sevgilisi bir sokak köpeği. Benim de bir kez kendisini selamlamışlığım var.

Olay kısaca şu… Metroda köpek pisliği bulunması üzerinden yola çıkılarak Boji’ye iftira atılmış ve İBB’nin itibarsızlaştırılmaya çalışılmış ancak daha sonra köpek pisliğinin bir insan!! tarafından metroya bırakıldığı kameralarca tespit edilmişti.

Utanılacak işler yapma konusunda halen dibi bulamamış olmamıza üzülüyorum. Daha ne kadar gideceğiz bilmiyorum.

Ama kumpaslara bir köpeği de alet ettikten sonra ister istemez rahmetli Tayfun Talipoğlu’nun söylediği bir söz aklıma geliyor.

“Siz neyi ar sayarsınız.”

Gerçekten ve diğer sayın beyler: Siz neyi ar sayarsınız?