Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nde Ahmet Bulut 2007 yılında bir anket düzenler. Anketin konusu ülke de yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede kaç kişi Kur'an okuyor. Sonuç yüzde 4 ile 5 arası. Düşünün Dini Kitabımızın emri ve anlamı oku olan bir kitap. Bunu nasıl değerlendirmeliyiz? Öncelikle Müslümanın ne anlama geldiğine bakalım, buradan düşünmeye devam edelim.  

Müslüman Allah'a teslim olan demektir. Eğer Müslüman'ın anlamı bu ise, o zaman sormak lazım, Allah'ın emirlerini bilmeden Allah'a nasıl teslim (Müslüman) olunur diye? Allah bize sonsuz olan rahmeti ile bize kitap ve Peygamber gönderdi. Peki biz ne zaman Allah'ın kitabı olan Kuranı Kerimi hayatımıza dahil edeceğiz? Bir kitap duvara asılır mı saygı gösterisi olarak. Asıl saygı onu açıp okumak ve uygulamak değil mi? Siz birine mektup yazıp oda bunu açmadan duvara asarsa ne dersiniz? Bu Kitabın kimden geldiğini bir dakika olsun düşünün. 

Yüce Allah’ın bize mesajı var çoğumuz kale almıyoruz. Bir de mektubun içinde hastalık ve bu hastalığın dermanı ve ilacı olduğu halde. Niye böyle korku ile yaklaşıyoruz bu kitaba. Yoksa çarpmasından mı korkuyorsunuz? Korkmayın kitap çarpmaz, siz okudukça çarpıklıkları giderir. Bazı hocalar ekmeğinden olacakları korkusu ile sadece Kur'an okumanın günah olduğunu savunuyor. Lütfen bir youtube’a girin ve Kur'an okumak ile ilgili sözde hocaların görüşlerini dinleyin. Çoğu Kur’an’ı tefsirsiz okumayın, kimileri Kurana tabii olanları sapıklık ile itham eder, biri sadece Kur'an okumanın günah olduğunu söylüyor.

Yine dikkat çekmek isterim, bunları söyleyen Şeytan değil kendilerine Hoca diyenler bu ifadeleri kullanıyor. Din tüccarları kendilerine gerek kalmayacağına korktukları için sizin kuran okumanızı istemezler. İsterseniz kendiniz bir deneyin, bakalım sizin çevrenizde Kur'an okumayı teşvik eden bir hocayı bulacak mısınız? Veya bulunduğunuz ortamlarda fırsatınız olursa Şeyh ve Hoca takımına sorun, Kur'an okumak yeterli mi diye? Cevabı ben önceden vereyim. Sen anlayamazsın, Arapça bilmen veya hadis külliyatını öğrenmen lazım, siyer kitaplarını bilmen gerekir ve benzer ifadeler. Bakalım Kuran bize bu konuda ne diyor:

KAMER Suresi 17. Ayet: Kuran’ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?
KAMER Suresi 22. Ayet: Kuran’ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?
KAMER Suresi 32. Ayet: Kuran’ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?
KAMER Suresi 40. Ayet: Kuran’ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?

Allah Kamer Suresinde tekrarlayarak bize gayet açık ve net kolay anlaşır bir kitap olduğunu söylüyor. Şimdi biri haşa, ki Hocalar bunu yapıyor, Allah'ın sözü üzerine, yok anlayamazsın dediğinde, samimi bir Müslüman olarak ne dememiz lazım? Cevabımız, "Sen hangi cesaret ile Allah kelamı üzerine söz söylersin, Allah'tan korkmuyor musun, ki bence korkmuyorsunuz bu yüzden bizde sizin gibi sözde din alimlerine din tüccarı diyoruz!

Tabii Allah sevgisi ve korkusu olan Kuran'a tabii olan Hocaları tenzih ederim. Bizim sorunumuz Allah adına konuşanlar ve Kuran'a dayanmadan hüküm verenler. Bu dinin sahibi Allah'tır hâkim ve hüküm veren sadece yüce yaradandır. Kim Allah adına kendisini dini hüküm koyma iddiasında bulunursa kendisini Allah yerine koymuş olur. Bunun dinde adı müşrikliktir, kendisini ve birini Allah'a ortak görmektir. Biz yine Kur’an’a bakalım bu konuda:

"De ki: Ben, Rabbim ’den gönderilen açık bir delile dayanıyorum. Halbuki siz onu yalanladınız. (Bilgisizliğiniz yüzünden) hemen gelmesini istediğiniz (azabı getirmek ise) benim elimde değildir. Çünkü hüküm ancak Allah’ındır! O, doğruyu haber verir; O hüküm verenlerin en yücesidir.” (El-En’âm, 6/57).
Peygamberin bile dini hüküm koyma yetkisi yoktur. Kuran’a göre:
De ki: “Ben sizi ancak vahiy ile uyarıyorum.” Ne var ki sağırlar uyarılsalar da çağrıyı duymazlar. (Enbiya, 21/45)

Din tüccarlarının Allah ile aranıza girmesine müsaade etmeyin. Allah’ın oku emrini gözetin, dincilere tabi olmayın. Kendinizi ve ahiretinizi yakmayın. Son olarak Kuran`dan olan uyarıları ciddiye alalım. Bazı Kuran yetmez diyenlere Kuran'ın dinin tek kaynağı olarak yeterli olup olmadığını yine Kuran'dan hareketle tespit edelim:

Kuran yeterli:
Ankebut Suresi, 51.ayet: Kendilerine okunan Kitap’ı sana indirmemiz onlara yetmedi mi? Şüphesiz bunda iman eden bir topluluk için bir rahmet ve öğüt vardır.
Nahl Suresi, 89.ayet: Biz bu kitabı sana, her şeyin açıklayıcısı, bir doğruya iletici, bir rahmet, Müslümanlara bir müjde olarak indirdik.
Allah adına konuşanlar ve Kuran dışına çıkanlar:
Bakara Suresi, 174. ayet: Allah'ın indirdiği Kitap'tan bir şeyi göz ardı edip saklayanlar ve onunla değeri az (bir şeyi) satın alanlar; onların yedikleri, karınlarında ateşten başkası değildir. Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz ve onları arındırmaz. Ve onlar için acı bir azap vardır.
Fatır Suresi, 45. ayet: Ey insanlar, Allah'ın vaadi haktır, doğrudur. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. Hilekâr insanlar ve şeytan da Allah'ı öne sürerek, Allah adına sizi kandırmasın
Tevbe Suresi, 34. ayet: Ey iman edenler, gerçek şu ki, (Yahudi) bilginlerinden ve (Hıristiyan) rahiplerinden çoğu, insanların mallarını haksızlıkla yerler ve Allah'ın yolundan alıkoyarlar. Altını ve gümüşü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar... Onlara acı bir azabı müjdele.

Son ayette Kuran, Hristiyan ve Yahudi hahamlarını göstererek bizim de aynı hataya düşmememiz için bize uyarıda bulunuyor.
Sorumlu tutulacağımız Kitap:
Zuhruf Suresi, 44.ayet: Doğrusu bu Kuran sana ve ümmetine bir öğüttür, ondan sorumlu tutulacaksınız
Peygamberin şikâyeti:
Furkan Suresi, 30.ayet: Peygamber dedi ki: "Ey Rabbim, şüphe yok ki kavmim, Kur'an'ı terk ett
Allah bizi Kur’an’a sadık kullarından (Müslüman) eylesin.
Saygılar ve selamlar...